26 nisan 1986 yılında o zamanki
Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna’nın başkenti Kiev yakınlarında bulunan
Çernobil kentinde nükleer kaza yaşandı. O zamanı şimdi bile hatırlıyorum.
Gökyüzünü hiç gitmeyen kızıl kahverengi bulutlar sarmıştı. Bulutlar radyasyon
taşıyordu. Kıta Avrupa’sının kuzeyini tamamen kaplayan bulutlar İngiltere’ye
kadar uzanıyordu. 1100 km
uzaklıktaki İsveç’te Formsmark Nükleer Reaktöründe çalışan 27 kişinin
elbiselerinde, yapılan araştırmalar sonucu Çernobil’den gelen parçacıklar
olduğu anlaşılan, radyoaktif parçalara rastlanmıştı.
İngiltere’nin Galler bölgesinde kazadan iki hafta sonra saptanan yüksek
radyoaktif nedeniyle yeşil alanlara koyun ve sığırların girişi engellenmişti.
Oysa bizde dönemin sanayi bakanının televizyonlarda yayınlanan çay içme
gösterileriyle çaylarda radyasyon olmadığı halka anlatılmak isteniyordu. Daha
sonra Karadeniz ve bizim bölgemizde kanser olgusu patladı. Şiirde o dönemde
yazılmıştı.
….
Sen
kahraman değilsin
Bu
çağda kahramanlık olmaz
Doğa
insanlarıydı kahramanlar
Savaşırlardı
doğaya karşı
Çelik
gibi iradeleri ondan
Doğayı
değiştirdik
Yok ettik hatta
Yağan
yağmur asit yüklü şimdi
Güneş
ışınları şimdi daha yakıcı
Çernobil’in
izi elli yıl sonra çıkacaktı
Kaldı kırk beş yıl
Aydı Göle
10.09.91
***
Bir gece garip duygularla uyandım. Dilimde şiirin birkaç sözünü buldum.
Sessizlikte kendimle konuştum, konuştum. Neler aldım, neler verdim bilseniz..
İşte onları yazacak kadar söz ustası değilim. Çıka çıka aşağıdaki şiir çıktı, o
kadar.
….
Ben
sevdalar tüterim
gecenin sessizliğinde
Ellerim
gül kokar,
Karanfil..
Bir
çocuk uyanır geceye uzak evlerden
İnce
bir ses ağlar hıçkırarak
Yıldızlar
yaşamımın göz yaşları
Kim
bilir hangi paralellerde
Aynı duygular
AydınGöle
29.09.91
***
Her çalgının bir sesi vardır. O sesler bize farklı duygular verir. Şarkılar
onlar için bir araç. Biz aslında onları dinleriz farkında olmadan. En hüzünlü
şarkıyı neşeli bir tempoda ve neşeli sese sahip bir çalgıyla dinleyin ne demek
istediğimi anlarsınız. Önemli olan iç durumumuzdur. Bunun için “Sen Kendine Bir
Şarkı bul” dedim. Çalgılar şarkına ruh katmaya hazır. Pek tabii ki usta
müzisyenler olmadan çalgılar hiçbir şey değildir.
….
SEN
KENDİNE ŞARKI BUL
Kimin
umurunda şarkılar
Sen
kendine başka şarkı bul
İstersen
gitar içli, kara
Yada
çocuksu neşesiyle flüt
Baslar
ihtilal kokar
Trompetler
bir acı feryat
Kimin
umurunda şarkılar
Sen
yangınını serin sularda söndür
Viyolonsel
ana kucağı
Kemanlar
kardeş çekişmeleri
Göğsündeki
ateşle koş dur istersen
Ağzının
içinde ne dile gelmez küfürler
El
ele olmak ve gülmek sevdası
Sen
kendine bir şarkı bul
Aydın Göle
29.09.91
***
Öteden beri hakların ayrıcalıklara dönüştüğü bilinir. Kadın hakları ve insan
hakları en görünür konular.. Toplumdaki her birey ve küçük milliyetçikler bir
bütünün parçasıdırlar. Hiçbir parça bütünden ayrı önemde olamaz. Olursa onun
adı eskilerin diliyle imtiyaz, günümüzdeki deyişle ayrıcalık olur. Kadınlar bu
konuda işi azıtmışlardır. Ataerkil aileden anaerkil aileye geçişin mücadelesi
içindedirler. Bunun hiçbir şeyi olma durumundaki feminizmi burada konu
etmiyorum bile. Oysa amacımız sevgiyle bütünü oluşturmak olmalı. İktidar
kavgasıyla yalnızlaşmanın çanları çalınıyor. Her iki cins için yakında selah
okunur merak etmeyin. Aşağıdaki şiir bunu anlatıyor.
….
Gidebileceği
kadar yolu vardır insanın
Benim
sınırlarımı zorlama
Belki
her isteğini yapamam
Öyle
hemen suçlama beni, öfkeni yen
Beni
seviyorsan elim yeter
Beni
seviyorsan dilim yeter
Bana
hoşgörü ve anlayış göster
Çünkü
elimde, dilimde yüreğimin ateşi var
Aydın Göle
26.11.91
***
Evet insanın inancı olmalı, evet kabul ediyorum insan ilkelerine de bağlı
olmalı. Bütün bunlar insanın oradan oraya sürüklenmesini önler biliyorum. Fakat
hangi konuda ne kadar inatçı olursanız olun hayat ilkelerinizi ters yüz
edebilir, bu ihtimalide unutmamalı. Onun için bir yanılma payı bırakmalı. Tıpkı
trafikte araba kullanırken önünüzdeki aracı, onun duracağını düşünerek hız
çarpı mesafe ölçümlü bir ara bırakarak izlemek gibi.
Sevgi bu yanılgıdan doğacak yıkımları önler. Onun için sevmek en büyük erdem.
Kusurları örtmesiyle de bireysel ve toplumsal barışı sevgi sağlar.
Aşağıda ki şiirde anlamadıklarıma karşılık seviyorum demekteyim
….
Ben
emin değilim her şeyden
Hatta
kendimden bile
Her
olay başka duygu yüklü
Anlamıyorum
biyo-kimyayı
Beynime
sevgiyi salgılayıp duruyor
Sevmeyi
bildiğimden eminim bir,
Çünkü
sevmek en büyük tutkum benim
Yaşayamam
sevmesem
Aydın Göle
26.11.91
***
Bu şiiri neden yazdım? Hikâyesi varmı diye sorarsanız, aklıma gelen bir
hikâyesi yok. Biçimsel bir deneme sadece. Duyguyla yoğrulduktan sonra biçimler
kolay gelir adama. Önemli olan konu ve konunun verdiği kendine özgü duygudur.
….
BİR
AĞIR SIZI
Bir
beyaz kağıt ve bir kalem
Neler
geçer içimden yazamam, korkarım
Yazsam
da kimseye göstermem saklarım
Bir
beyaz kağıt, bir çıplak kadın
Tahammül
sınırlarımı zorlarlar,
soluksuz kalırım
Tırnak
diplerimde bir garip sızı
Bir
beyaz kağıt, bir kalem
Ne
resimler geçer gözlerimden
göremem korkarım
Ayıp
yahu, bakmayın gözlerime,
kendime saklarım
Bir
beyaz kağıt, bir hırçın deniz
Bir
ceviz kabuğunda bendeniz
Aklımı
yitirdim sevdalarla,
bilgelikte
ararım
Kulak
içlerimde o ağır sızı
Bir
beyaz kağıt, bir kalem
Ne
şarkılar geçer içimden,
yüreğimden
yanarım
Söylememi
istemeyin
o bir avuç küldür saçarım
Bir
beyaz kağıt, yaprak yaprak gül
Çocukluğum
gelir aklıma
Hani
uçurtmalar, topaçlar,
hani gökleri delen oklar
İçten
içe bir sıkıntı yüreğimi yoklar
Her
hücremde bir ince sızı
Aydın Göle
26.11.91
***
Bugün yazıma her zamankinden daha fazla şiir koyuyorum. Şiirler kısa kısa
olduğu ve anlaşılmaz olmadığı için sizi çok yormadığımı sanıyorum.
….
Olmadığım
gücü taşırken içimde
Yalnızlık yoruyor beni
İçimdeki
sevgim kalbimi delirtti
Akort tutmaz çalgı gibi
Sizi
gördüğümde küçüğüm
Sizi gördüğümde yaşıyorum
Size
bakmak haddim değil biliyorum
Oysa sizi seviyorum
Sevmenin
dokunmak olduğunu bilir misiniz
O
kadar uzaksınız ki dokunamıyorum
Aydın
Göle
22.04.92
***
Bir umudu çağırış şiiri. O en sıkıntılı, o yaprak kıpırdamayan en esintisiz
zamanlarımızın tek kurtarıcısı içimizde beliren birazcık umut. Ayten Alpman’ın
bir İtalyan şarkısını Türkçe sözlerle söylediği şarkısındaki gibi o birazcık
umut; yaşatan bizleri.
….
En
büyük karamsarlıklarda
Çok
uzaklardan küçücük bir ışık
Yaşamı
yaşanır kılan umut
Sen!
Bahar dalı gibi
o bungunlukların
özlenen
meltemi
Kitap
sayfalarından
yüzyılları taşıyarak gel
Pembe,
yeşil, mavi renklerin
eksilmesin
yaşamımdan
Sana ihtiyacım var biliyor musun
Aydın
Göle
04.05.92
***
Bir başka Pazar günü gene şiirlerle buluşmak üzere. Hepinize mutlu pazarlar
sevgili okurlar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder