31 Aralık 2013 Salı

BİLGİSAYAR OYUNLARI VE İKİ KADIN ÖRNEĞİ

İnternetin her şeyi iyide kötü amaçlıların ve cahillerin elinde internet çok tehlikeli bir araç. İnternet alemine dalanlar arasında dünyasını şaşıran çok. Sanal ilişki ile utanma denen şey kalmadı. Dolandıranından tutunda, seks batağına batan mı ararsınız, uyuşturucuya saplanan mı? Çünkü her şeyi bulmak çok kolay, eğilim ve yöneliminize göre neyi ararsanız bulursunuz. Sosyal varlık olmak zorunda olan insanın sosyalliği konusunun kesintiye uğraması işin cabası.

Oldum olası internet oyunlarına karşıyım. Canlı bağlantılı oyunlara, hele hele onlara.. Yasakçı olmak istemiyorum ama bu oyunlar yasaklansa zil takıp oynayacağım. Bu oyunlarla birlikte google’da yaptığımız her tıklama bizim eğilimlerimizin istatistiki bilgilerinin yabancılarca belirlenmesine seve seve katkıda bulunuyoruz. Bu eğilimler sonucunda, en masum yanıyla söyleyecek olursam, bize satacakları ürün çeşitlerini bu arada belirlemiş oluyorlar. Ülkemiz hakkında gelecekte yürütecekleri politikaları belirleme konusunu sadece analım. Ayrıntısı binlerce yıla sahip bir milletin devamı olarak yüreğimiz dayanmaz (mı acaba? Yoksa kimsenin umurunda değil mi?) Bunun ötesi vahim sonuçtur. İlk örneğini Amerika’nın Afganistan çıkarmasında gördük. Kurdukları silikon vadisinde Afgan dağlarının santim santim verilmiş örneğiyle bir oyun oynatarak Taliban örgütünün nasıl avlanacağının her yaştan insana farkına varmaları imkânsız biçimde tatbikatını yaptırmıştı. Sonrada Afganistan’a girmiş ve o tatbikat sonucunun verileriyle ortaya çıkan büyük akıla göre Taliban’la savaştılar.

Bu işin bir boyutuydu. Başka bir boyutu oyunlarla tıpkı tv programlarıyla olduğu gibi insanlar yalın gerçeklikten çıkarılarak robot beyinlerin ortalıkta gezer olmasıdır. Af edersiniz! Ne gezmesi yahu? Bilgisayar başından kalktıkları mı var ki gezebilsinler? Gezmeye güçleri de yok hatta.  

Birkaç yıl önce gazetelerde bir haber vardı. O habere göre Koreli evli bir çift, sanal bebek bakma oyunu yüzünden gerçek bebeklerini unutmuşlar. Yavrucak bakımsızlıktan ölmüş.

Haber şöyleydi:

“Bilgisayar bağımlısı evli çift, sanal bebekleriyle ilgilenirken, gerçek bebekleri açlıktan öldü

Güney Kore'de yaşanan korkunç olayda, günün 12 saatini internet kafelerde geçiren evli çift, üç aylık kızlarını evde yalnız bırakıyorlardı.
Evli çifti tutuklayan polis, PRIUS adlı sanal gerçeklik oyununa bağımlı hale geldiklerini ve bu oyunda bir sanal bebek büyüttüklerini açıkladı.
PRIUS oyunu kullanıcılarının bir iş seçmelerine, başkalarıyla iletişime geçebilmelerine ve belirli bir seviyeye yükseldiklerinde sanal ebeveynlik yapabilmelerine olanak tanıyor.
41 yaşındaki baba Kim Yoo-chul ve 25 yaşındaki anne Choi Mi-sun, 12 saatlik internet kafe eğlenceleri sona erip, eve geldiklerinde kızlarının öldüğünü farkedip, polise haber verdiler.
Detektif Chung Jin-Won, çiftin geçtiğimiz Eylül ayında arayıp kızlarının ölümünü bildirdiklerini, çiftin günün 12 saatini bir internet kafede geçirdiklerinin öğrenildiğini söyledi.

Yetkililer bebeğin ciddi susuzluk yaşadığını farkettiklerinde, çifte soruşturma açıp, bebeğe otopsi yaptılar.
Otopsi bebeğin yetersiz beslenmeden hayatını kaybettiğini doğruladı.
Polis, Kim ailesinin sanal bebeklerine aşırı bağlandığını ve gerçek bebeklerine karşı sorumluluklarını ciddiye almadıklarını açıkladı.
Çift, bebeklerini bozuk sütle besleyip, dövdüklerini itiraf ettiler.”

Ne komik değil mi? Sanal bebeğe özen göster. Gerçeğinin ölümüne sebep ol. Akıl alır şey değil gerçekten. İnsanlar bir garip oldu doğrusu. Doğal hayatı sürdürmek isteyen kalmayacak bu gidişle. Yoksa bütün bu olanlar çocuk doğurulmayacak bir geleceğin provaları mı?

Devam eden habere göre “Çiftin 2008 yılında bir internet chat sitesinde tanıştığı iddia edildi.” Daha ne bekliyordunuz ki.. cadde sokak gezip birine rastlama dönemi çoktan bitti. Sonra aşık olup sinemaya gitmekte ne demek? Çok demode şeyler bunlar, çok!

Haber devam ediyor:

Güney Kore'de oldukça popüler olan bilgisayar oyunları yüzünden geçtiğimiz günlerde 28 yaşındaki bir adam 50 saat boyunca Starcraft oynadıktan sonra hayatını kaybetmişti.
Başka bir olayda da, sanal karakterini öldüren rakibine sinirlenen bir oyuncu, rakibini bulup, bıçaklamıştı.”

Bizde de olmadı mı? Söylendiğine göre Musa Kang,  “Metin2” adlı bir oyunun epey ustası olmuş, bu oyunun bazı karakterlerini satıyormuş. Buradan da para kazanıyormuş.

“Erzurum’da okula gitmek üzere evden çıkan ve 6 gün sonra cesedi bulunan Musa Kang’ın, ’Metin2’ adlı oyun nedeni ile kaçırıldığı iddiası tüm gözleri bu oyuna çevirdi. 

İlk olarak Çin’de ortaya çıkan ve son dönemlerde Türkiye’de giderek yaygınlaşan ‘Metin2’ adlı oyun, çocukları bilgisayar bağımlısı yapmakla kalmıyor, oyunda kullanılan silahları satın almak için yüklü miktarda para da harcatıyor. Çocuklara para kazanma ve sürekli başarı elde etme hırsı kazandıran bu oyunda, oyuncular arasında oluşan pazar, bilgisayar karakterlerinin oyunun çok yaygın olduğu yabancı ülkelerde 10 bin dolara kadar yükselen fiyatlarla satılmasına yol açıyor. “


Bütün bu olaylar bilgisayar oyunlarının ne kadar tehlikeli olduklarını gösteriyor. Güney Koreli çiftin oyun yüzünden bebeklerinin ölümü bence bu olaya tuz biber ekti. Dünya kadınlar gününün kutlandığı 8 martta yılın kadını seçilecek kadar özverili bir kadını bir sabah (9 Mart 10) FOX TV’nin sabah haberlerinde görmüştüm. İnternette haberin ayrıntılarını bulamadım. Kimdi bu kadın bilmiyorum. İnanın eli ve alnı öpülecek bir kadındı. Kadıncağız evlendikten iki buçuk sene sonra kaza geçiren eşi sakat kalınca önce el işi yaparak evini geçindirmeye çalışmış. Daha sonra resmi bir yere hademe olarak girmiş. Ardından  dışarıdan orta ve liseyi bitirerek aynı yere memur olmuş. Eşine akülü araç, beraber gezebilmek için rampalı bir minibüs almış. Siz aralarındaki sevgiyi görseniz. Adam eşiyle kız çocukları da anneleriyle övünüyorlardı. Böyle güzel haberlere çok ihtiyacımız var. İnsanlığımızı bize unutturmayan bu haberler yukarda verdiğim haberler ve günlük politika haberlerinden daha önemli bence. Gündemimizdeki olan biten haberler ne olursa olsun.

Yayın Tarihi: 20.12.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder