30 Haziran 2014 Pazartesi

KEŞKELERE BAKIN 2

Yazımızın ilk bölümünde Ozan Abdullah’ın anne yadigârı bakır tabağın bulunması için bestelediği türkünün sözlerini bu bölümde vereceğimi duyurarak yazımızı bitirmiştim. İşte o türkü sözlerinin bir bölümü şöyle:
        
         Evi etmiş delik deşik,
         Bulamamış ala bir metelik,
         Penceredeki demiri de sökmüş üstelik,
         Bizim eve hırsız girmiş.
         Ne ineğim var ne danam,
         Ne altınlı bir salınam,
         Bir tasım vardı anamdan kalan,
         Bizim eve hırsız girmiş.
         Bulmuş sadece bir sahan,
         Tek anamdan yadigâr olan
         Çok pişman olmuştur ellaam
         Bizim eve hırsız girmiş

Ah ah!.. zavallı dilsiz varlıklar. Yani hayvanlar.. keşke onlarında dili olsa da dertlerini anlatabilseler, yada biz onların dilini bilsekte dertlerini anlasak. Keşke..

İngiltere’de yaşanan ilginç olayda, Georgie adındaki bull terrier cinsi köpek, çok nadir görülen bir durumdan muzdarip olunca, sahibi tarafından terk edildi.
Manchester Köpek Evi çalışanları, ziyaretçilerin köpeğe ilk görüşte aşık olduklarını, ancak cinsiyetini öğrendikleri zaman ondan hemen uzaklaştıklarını söylüyorlar.
Hermafrodit yani doğuştan çift cinsiyetli olan Georgie’ye yardımcı olmak için doktorlar onu ameliyata aldı ve erkek cinsellik organlarını keserek dişi olmasını sağladılar.
Köpek Evi’nin yöneticisi 35 yaşındaki Lisa Graham, ‘Onu gören insanlar önce çok heyecanlanıyorlar. Ancak durumunu ve geçirdiği ameliyatı söylediğimiz zaman hemen geri çekiliyorlar.’ diyor.”

Ne dramlar yaşanıyor şu dünyada değil mi? Ozan Abdullah Öztürk’ün yaşadığı da başka bir şey.

“Hırsızın çaldığı bakır tabağı geri getirmesi için bestelediği türküyü Kayseri’de yayın yapan yerel televizyonlarda sazıyla seslendirdiğini anlatan Öztürk, ‘Bestelediğim türküyü Kayseri’de yayın yapan 4 yerel televizyonda seslendirdim. Ayrıca davet edildiğim düğünlerde de aynı türküyü söyleyip hırsızın çaldığı tabağı geri getirmesini istedim. İnsafa gelen hırsız çaldığı bakır tabağı, kapağıyla birlikte evin bahçesine atmış. Bahçede çalınan tabağı bulunca çok sevindim’ dedi.”

Sigaraya gelen yasak ve zam sonrasında kazanan kaçak sigara ticareti yapanlar oldu. Devlet gelirlerinde sigaradan elde edilen vergiler ne kadar gerilemiştir acaba? Şimdi yöneticilerimiz keşke diyor mudur? Bu durumdan memnun olanlar sadece kaçak sigara tüccarları değilmiş. Onlar deseler, deseler, kapalı yerlerde sigara içme yasağı keşke çok daha önce başlasaydı diyorlardır.

“Kuruyemişlik ay çekirdeğiyle ünlü Bursa’nın İnegöl ilçesinde rekolte, kapalı mekanlarda sigara yasağının başlamasıyla geçen yıla göre 4, önceki yıla göre 20 kat artış gösterdi.

İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4207 sayılı Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine İlişkin Yasa’da yapılan değişiklikle, tüm kapalı alanlarda sigara yasağı uygulandığını anımsattı.

Yasada yapılan değişiklikle lokanta, kahvehane, kafeterya gibi yerlerde sigara içmenin yasak olduğunu dile getiren Çelik, söz konusu yasağın sağlığın yanı sıra ekonomiye de önemli kazanımlar sağladığını vurguladı.

Ekonomik yönden kazanımlardan İnegöllü çiftçilerin de yararlandığını dile getiren Çelik, yasakla birlikte kahvehaneler, çay bahçeleri ve kafeterya gibi yerlerde ay çekirdeği tüketiminin arttığını, bu artışın İnegöl’ün kuruyemişlik ay çekirdeğine olan talebi yükselttiğini anlattı.

Çelik, İnegöl’ün kuruyemişlik ay çekirdeğiyle ülke genelinde yıllar öncesine dayanan bir üne sahip olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ‘Verimli toprakları ve eşsiz coğrafyasıyla İnegöl, tarımsal üretimde önde gelen ilçeler arasında bulunuyor. Ovasından ormanlık alana doğru yükselen geniş arazisinde meyve-sebze ve tahıl üretilen ilçede kuruyemişlik ay çekirdeği üretimi de giderek yaygınlaştı. Çekirdeğimiz, sahip olduğu lezzetiyle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde tüketicilerden yoğun ilgi görüyor. Bunun yanı sıra paketli kuruyemiş satan büyük firmalar da çekirdeğimize talep gösteriyor. 2008 yılında üretim önceki yıllara göre artarak bin tona çıktı.

Sigara yasağından sonra adeta patlama yaşandı ve üretim geçen yıl 5 bin tona yükseldi. Bu yıl ise rekolte 20 bin ton olarak gerçekleşti. 2 yıl öncesine göre artış 20 kat oldu.’ Üretimin önümüzdeki yıl daha da artacağını dile getiren Çelik, çiftçilerin ay çekirdeği üretimi konusunda ziraat odasından bilgi ve destek talep ettiğini anlattı.

‘Sigara yasağından sonra kahvehanelerde ay çekirdeği tüketiminin artması rekolteyi bu noktaya taşıdı’ diyen Çelik, şunları kaydetti: ‘Bu öngörüyü sigara yasağı başlar başlamaz yapan çiftçilerin bugün elinde ay çekirdeği kalmadı. Özellikle geçen yıl ziraat odamıza gelen çiftçiler ‘herkes çekirdek çitliyor, bizim ay çekirdeği para eder’ diyerek bu ürüne yöneldi. Bu söylemler de haklı çıktı. İlçemizde üretilen ay çekirdeği neredeyse yok satıyor."

Hikayemizin kahramanına dönelim.

 “Annesinden kalan tabağı geri getiren hırsızı affettiğini de belirten Abdullah Öztürk, ‘Şimdi anne yadigârı bakır tabağı daha güvenli bir yerde saklıyorum. Hırsız yine vicdanlı çıktı ve türkülerimi duyup insafa geldi. Allah sevdiği kulunu sevindirmek için önce eşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş’ diye konuştu.”


BİTTİ


Yayın Tarihi02.06.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder