4 yıl önce bu etkiden söz eden bir yazı New York Times gazetesinde
yayınlanmıştı. Oradaki saptamalar çok ilginçti. O yazıyı olduğu gibi sizlere
aktarmak istiyorum.
***
ABD’nin saygın
gazetelerinden New York Times (NYT), Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleriyle vizeleri
kaldırarak “Ortadoğu Ticaret Bölgesi”nin oluşumunu teşvik ederek ve popüler kültürünü bölgeye ihraç ederek bölgeyi yeniden
bütünleştirmeye çalıştığı” yorumunu yaptı.
New York Times’ın,
“Türkiye, Araplar’ı Birleştirmeye Yardımcı Olabilir mi?” başlıklı yorum
yazısında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun görüşlerine de yer verildi.
Davutoğlu’nun Türkiye’nin bölgedeki vizyonuyla ilgili olarak tarihin
normalleşmesinden söz ettiğini yazan haberde Davutoğlu’nun, “Türkiye’nin hiçbir
sınırı doğal değil, neredeyse tümü suni. Elbette bu sınırlara ulus-devletlerin
sınırları olarak saygı duymalıyız ama aynı zamanda da doğal devamlılıklar
olduğunu anlamalıyız. Bu yüzyıllardır bu şekilde olmuştur” dediğini kaydetti.
Gazete, Davutoğlu’nun bölgeye yönelik vizyonunu “bölgedeki tarihi ve doğal
çevrenin yeniden yaratılması” olarak tanımladığını da belirtti.
(Bu görüşe bende katılıyorum. Çünkü biz her ülkeden daha çok
bu coğrafyayı tanıyoruz. Üstelik bu coğrafyanın halkıyla tarihsel ve duygusal
bağımız var. Arapları birleştirmek konusu bu bölünmüşlük içinde öyle kolay
değil. Bu ülkeler var olmalarını bölünmüş olmaya borçlu oldukları sürece ülke
halklarının birleştirici yanlarının olmasına rağmen birleşeceklerini ummuyorum.
Amerika’nın bölgeye demokrasi ihraç masalıyla ülkelerin yönetimleri değişse
bile sonucun değişmeyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki bir değişim gerçekleşse de,
değişim kendi dinamikleriyle olmayacağı için alınan sonuç bizim istediğimiz
biçimde olmayacaktır. A.Göle.)
Türk milliyetçiliğinin
Türkiye’nin bölgede rol oynamayı hak ettiği anlayışını taşıdığını da yazan
gazete, Türkler’in bunu emperyalizm olarak değil, bölgeyle barışçıl bir
ortaklık olarak gördüklerini bildirdi.
Haberde “Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın ekibinden akademisyen Yusuf Yerkel”in “Yaklaşık 100
yıldır suni sınırlar, suni kültürel ve dini sınırlarla birbirimizden ayrıydık,
şimdi Ürdün’e, Suriye’ye ve Lübnan’a vizeleri kaldırarak ulusal sınırları
kaldırıyoruz. Türkiye 20. yüzyıldan beri uygulamada olan Ortadoğu’da geleneksel
politika anlayışına meydan okuyor” şeklindeki görüşüne de yer verildi.
(Ülkemizin uzun yıllar orta doğuda hiçbir olaya taraf ve
hiçbir ülkeyle yandaş olmama politikası İngiliz casusu Edward Lawrence’ın
Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtıp ayaklanmalarını sağlaması sonrasında
Arapların Türk askerini arkadan vurmaları sonucudur. 2. dünya savaşından sonra
iyice karmaşık hale gelen orta doğuda yansızlık ülkemizin esenliği için şarttı.
Bugün tersini savunarak o politikaları eleştirmek, o günleri bilmemek demektir.
A.Göle)
Bölgedeki
son gelişmeler kapsamında da Türkiye’nin bütünleşmiş bölge vizyonuna sadık
kaldığına işaret eden gazete, “Türkiye, Suriye ve Irak’ı birbirine bağlayan
demiryolu hattının geçen yıl yeniden açıldığını, Gaziantep ile Halep arasında
hızlı trenin başlayacağını, Kuzey Irak’taki doğal kaynakların Türkiye’nin
enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve Türkiye’den Orta Avrupa’ya giden boru
hattını besleme açısından stratejik öneme sahip olduğunu ve Türkiye, Suriye,
Ürdün ve Lübnan arasında serbest ticaret alanının oluşturulmasına karar
verildiğini” yazdı.
(İşte haberin bu bölümü gücümüzü göstermesi bakımından çok
önemli. Lider ülke başka türlü olunmaz. Sanayileşme çabalarımız bütün orta doğu
ülkelerinden daha eski ve uzak ara ileride olduğu için bizim tecrübelerimiz
daha fazla. Buda bizi, kendi içimizde yaşadığımız soruna bağlı bölünme
endişeleriyle çelişkili görünse de ayrıcalıklı bir konuma getiriyor. Bundan
sonrası gelecek iktidarların tutumuna bağlı. Fakat kim iktidar olursa olsun
gelecek bu temel üstünde zorunluluk taşıyorsa bu politikalardan
vazgeçemeyecektir.)
Haberde Türk popüler
dizilerinin Arapça dublajla Arap ülkelerinde gösterildiğini ve dizilerin
yıldızlarının posterlerinin Irak’ta onbinlerce sattığı da belirtildi. Türk iş
adamlarının vizelerin kalkmasıyla genel olarak bölgeyle ticaretlerini son
derece fazlalaştırdıklarını, hatta Suriye ile iş yapan bazı Türk işadamlarının
bu ülkeyle ticaretlerini on kat artırdıklarını söylediklerini de yazan gazete,
hafta sonlarında Suriyelilerin Gaziantep’te otelleri doldurduğunu da bildirdi.
***
New York Times gazetesinde yayınlanan yazı bu kadar. 4
yıl önce desteklemediğim AKP hükümetlerinin icraatları hakkında yazdığım olumlu
bir yazıydı. Bugün gelinen ortamda içerdeki etnik kalkışma şeklindeki
karışıklıkları ne yener derseniz o zamanın haklı politikaları derim. Çünkü
Arapları birleştirici politikaları bugün aynı New York Times gazetesi çok başka
biçimde ve çok yıkıcı gözle inceliyor. Emperyalizmin gözü bizim gözümüz
değildir. Onlar kendi çıkarları doğrultusunda işlerine geldiği gibi olayları
yorumlarlar. Bu yüzden iki yüzlülüklerine şaşırmamak gerekir.
Biz yine konumuza dönelim.
Yerelden küreselliğe nasıl varılır dense Tv dizilerimizi
gösterirdim. Yakın çevremizdeki ülkelerde çok izlendikleri haberlerini sıklıkla
duyuyoruz. Türk yaşayış kültürünü ihraç etmenin en kolay yolu dizilerimizle
sağlanıyor. Dinsel yakınlığımızda bu kültürün kabul edilmesini kolaylaştırıyor.
Ticaret anlaşmalarının sonucunda iş adamlarımızda ilişkilerimizi arttıracaktır.
Geçenlerde bir arkadaşım Müslüman ülkelerde iş adamları arasında “TUZ” adında
bir dayanışma örgütü kurulduğunu, dünyanın hangi ülkesinden olursa olsun Türk
ve Arap ülkeleriyle iş yapacak yabancıların bir Müslüman iş adamıyla bu
örgütten referans almadan iş yapamayacağını söyledi. Bütün bunlar adım adım ve
işin kuralına ugun, öyle bodoslama değil, sessiz sakin ve bilgiyle yapılıyor.
Gelecekteki Türkiye’yi şimdiden kurma çalışmaları bunlar.
Politik çekişmeler gündemimizde çok yer tuttuğu için bunları
göremiyoruz. İç politik çekişmelerdeki seviyesizlik, (ayrıca bu gün savaş tam
tamlarının çalması) içinizi karartmasın (bunu durduracak güç gene
kendimizdedir, emperyalistlerin yapıp söylediklerinde değil). Ülkemizde iyi
şeylerde oluyor. Eksik olan Geleceğin Görünümü ve Sunumu. Umarım bu sunum
aşırıya vardırılmadan ve Amerikan politikalarına kurban edilmeden hedefine
varır.
Yayın Tarihi: 14.10.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder