Gene günlerden Pazar. Gene şiirlerle karşınızdayım. Bu gün
kendi şiirlerimden önce 18 mayıs 1048 - 4 aralık 1131 tarihleri arasında
yaşayan İranlı şair Ömer Hayyam’dan seçtiğim şiirlere yer veriyorum.
Neden Ömer Hayyam; çünkü evreni
anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış,
kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile
dörtlükler halinde dışa aktarmıştır. Bu yanıyla dönemi için ilk sayılabilecek
din dışı anlayışı temsil etmiştir. Burada da bu şiirlerden örnekler
bulacaksınız.
... ...
ARKADAŞ DÜNYA İÇİN
arkadaş dünya için
boş yere üzülme
şu hurda dünya için gereksiz yere üzülme
var olan zaten geçti yok da ortada yok
şen ol da var için yok için üzülme
şu hurda dünya için gereksiz yere üzülme
var olan zaten geçti yok da ortada yok
şen ol da var için yok için üzülme
ÖMER HAYYAM
***
AŞK
Ezeli sırları ne sen
bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben
Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin
Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir
Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin...
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben
Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin
Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir
Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin...
ÖMER HAYYAM
***
RÜBAİLER
Ey bütün bir evrenin
En seçkin yaratığı olan sen!
Sen ki;
İki gözümden ve canımdan
Daha da azizsin.
Ey güzel kimse!
Candan aziz birşey yoktur.
Sen bana;
Candan da yüz kere daha azizsin.
ÖMER HAYYAM
En seçkin yaratığı olan sen!
Sen ki;
İki gözümden ve canımdan
Daha da azizsin.
Ey güzel kimse!
Candan aziz birşey yoktur.
Sen bana;
Candan da yüz kere daha azizsin.
ÖMER HAYYAM
***
Ey hoca!
Yalnız bir dileğimizi yerine getir.
Konuşma. Kes sesini.
Allah'la aramıza girme.
Biz doğru yoldayız.
Yalnız sen,
Bu yolu eğri görüyorsun.
Git... Gözlerini tedavi ettir.
Ya da rahat bırak bizi.
ÖMER HAYYAM
Yalnız bir dileğimizi yerine getir.
Konuşma. Kes sesini.
Allah'la aramıza girme.
Biz doğru yoldayız.
Yalnız sen,
Bu yolu eğri görüyorsun.
Git... Gözlerini tedavi ettir.
Ya da rahat bırak bizi.
ÖMER HAYYAM
***
Kalk gel!
Hatırımız için gel.
dileğimizce bir zorumuzu hallet.
Bir testi şarap getir.
Ki, vücudumuzun toprağından
Testi yapılmadan önce
Kana kana testiden içelim.
ÖMER HAYYAM
Hatırımız için gel.
dileğimizce bir zorumuzu hallet.
Bir testi şarap getir.
Ki, vücudumuzun toprağından
Testi yapılmadan önce
Kana kana testiden içelim.
ÖMER HAYYAM
***
Boyun eğeceksin,
Doğa kanunları önünde.
İşe yaramaz başka bir şey...
İnsanların önünde,
Gösteriş ve riyadan başka
Bir şey fayda etmez...
Kül ettim aklın düşünebildiği her şeyi.
Lakin;
Doğa'nın emirlerine çaresiz kaldım.
Doğa kanunları önünde.
İşe yaramaz başka bir şey...
İnsanların önünde,
Gösteriş ve riyadan başka
Bir şey fayda etmez...
Kül ettim aklın düşünebildiği her şeyi.
Lakin;
Doğa'nın emirlerine çaresiz kaldım.
ÖMER HAYYAM
***
Ömer Hayyam şiirlerini tadında bırakalım. Şimdi sırada kendi
yazdığım şiirler var. Bu şiirlerde biraz iri sözlerle gevezelik ettiğimi kabul
ederim. Ama şiir biraz iri söz söyleme sanatı değil midir? İri sözler söylemek
“delici ışıkları” (projektör dedikleri şeye bu sözcüğü ben şimdi uydurdum) bir
yere yöneltmek gibidir. Konusu gene “sevgi” bile olsa iri sözler biraz felsefe
kokar. Şiire biraz coşku katar. Dikkatleri de daima diri tutar. Umarım
beğenirsiniz.
... ...
258
Şairin dili
konuşmazsa yüreği konuşur
Bütün şairler gibi
çirkinim
Yüreği konuşmazsa
alev alev tutuşur
Sevgiyi unuttular
gerginim
Seven yokmuş şairden
başka
Aydın Göle
19 mayıs 2003
***
49
Kel alâkaları
alâkalandırmak
ve inandırmak zor,
şablonlara takılmış
kafaları.
dala uçurtmanın
kuyruğunu
taktırmış çocuk
gibidirler.
İpi ucundan çekip
dururlar.
İpten vazgeçmezler,
uçurtmayı feda
edemezler.
Vedaları yoktur
onların inatçıdırlar.
Kurtarsalar hem ipi,
hem uçurtmayı
Rüzgâr diner, yağmur
başlardı
Özlem başka bahara
kalır mı kalırdı
Rüzgârları yitirmeden
uçurtmayı uçurmalı
Aydın Göle
20 mayıs 2003
***
50
İğne deliğinden ışık
sızmaz
Retinası yırtık
gözlere ışık ne gerek
Görmeye göz yok
kimsede
Çiçek yok bu bahçede
Işık sonsuz
yolculukta
Yiter gider sonsuz
boşlukta
Biz yitiyoruz canım
biz yitiyoruz
Geveze falcıların
karanlık odalarında
Biraz ışık arıyoruz
Aydın Göle
21 mayıs 2003
***
51
Sallayıp durur başını
Esrik ve eski kentin
dervişi
Susması çok
bilmesinden mi
Belleği sileceksiz
çıkmış yağmura
Başını sallar durur
Bildiğini bilen,
bildiklerinin;
bilmediklerinin
yanında
hiç olduğunu bilir.
Kendini bilen
bilmeyle süzer özünü
özbe öz adamdır o
telâşsız, soluksuz
ama sakin hızlarla
Telâş var mı bak
zamanın aynasında
Kararlı ve
vakurdurlar
Çok açmış gülün
katmerleri
gül dalına dizilmiş
Yatılmış zamanlar
üstüne
Hiç dikey gezilmemiş
Katmerden katmere
seker gibi
Sekip parabollerde
geziye çıkmak lâzım
Geçmişten hisler
getirmeli
Bugünden bilgi
götürmeli
Cellâtlığı mahkûm
etmeli sevgiye
Kara suratları aşkla
yıkamalı
Sevgi yeşertir kankam
kayayı dahi
Aydın Göle
21 mayıs 2003
***
Hepinize iyi pazarlar sevgili okurlar. Haftaya gene görüşmek
üzere hoşça kalın!
Yayın Tarihi: 26.10.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder