Akademisyen, psikolog, yazar ve televizyon programcısı Üstün Dökmen’in seçme sözlerine yer verip, o sözleri kendimce yorumladığım veya açtığım yazı dizimize devam ediyorum
-Kendini öven
insanlardan kaç.
İnsanoğlunun birbirinden ayrılmaz iki kötü huyu vardır. Biri
yakınma (şikâyet), diğeri övünme. Edilgen (pasif) insan kusuru hep başkasında
arar. Başarısızlığında da bahanelere sığınır. Her fırsatta bu duygularını, bu
düşüncelerini kısır döngü halinde anlatır durur. Çünkü gerçeklerden kaçış
yolunu böyle bulur. Böyle gönül rahatlığına erer. Gönül rahatlığını övünmeyle
de kazanır. Övünme; becerisi, uğraşısı olmayanın ama zamanı çok olanın işidir.
Birde böyleleri daha çok geçmişte yaşar. Öyle ya, bugün yaşanan andır ve
herkesin gözü önündedir; kimse kül yutmaz. Gözlerden uzak, yarı unutulmuş bir
geçmişin başrolünü bunun için oynar. Gerçekten övünülecek şeyler yapanlar
övünmezler. Olgun ve gelişmiş insanda bilgi, kültür özümsenmiş, sindirilmiş, buna
bağlı olarak tavır ve tutum kişiliğin aynası olmuştur. Kendini öven insan aç
insandır. Övünmek kişilik açlığının sıradan işi gibi görünse de en uç
noktasıdır. Bunun için kendini çokça övenden kaçınmak, hatta kaçmak gerekir.
-Karşındakinin
doğruyu söylediğini varsayma.
Esas olan insana güvenmektir. İnsanın mayasında iyilikte
kötülükte vardır. Ona nasıl davranırsanız öyle tepki alırsınız. Bu ilk bebeklik
anında bile böyledir. Geçenlerde bir araştırma sonuçlarının video görüntüleri
yayınlanmıştı. Ufacık bebekler bile kötüyü itip, iyiye güzele yöneliyorlardı.
İnsanın mayasındaki iyiliği veya kötülüğü, doğruculuğu yada yalancılığı aile ve
toplum işler, bir yöne çeker. Çocuk bu çekilen yöne göre gelişme gösterir.
Yetişkin insan artık ne yaparsa bilerek yapar. Bilerek suç işler, bilerek yalan
söyler. Hele bir çıkarı söz konusu olan, dürüst olmayan kişiler, karşısındakini
yanıltmak için yeminler ederek yalan söyler. İşin içine başkalarınca masum
görünümlü yalanlarda sokulabilir. Onun için söylenenin doğruluğunu onaylatmak
şarttır.
-Kendine saygını
yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.
İnsan herkese yalan söyleyebilir, kendine söyleyemez. Yalan
söyleyebilmek için karşıdakinin hiçbir şey bilmiyor yada çok az şey biliyor
olması gerekir. Yoksa o anlatılan şeyin yalan olduğu anlaşılır. Daha ikinci
cümlede yalanını çarparlar adamın suratına. Yalan söyleyen anlatacağı olayın
veya durumun biliniyor olması durumunda bile yanlış bilindiğini iddia eder. Bu
iddiasını kanıtlama çabasıyla gerçeğin bir bölümünü gizler, gizleyemezse bir
yanından eğip büker. Böylelikle gerçeği çarpıtmış olur. Bunu yaparken
kesinlikle renk vermez. Gelgelelim kendisine bunu yapamaz. Gerçeğin her yönünü
en ince ayrıntısına kadar bildiği için vicdanını köreltmemişse kendini
kandıramaz. Yalan en başta olmak üzere, insanın kendine saygısını yitirmemesi
için ahlak dışı davranışlardan uzak durması gerekir. İyi ve güzel ahlakın içi
geleneklere veya yaşanan çağa uygun ne varsa onlarla doldurulabilir. Onun
tersinin yapılmaması öz saygının korunması için şarttır.
-Sorunun olduğunda
insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini göz ardı etme.
Bu devirde birini dinleyen insanı bulmak zordur. Dost veya
arkadaş sohbetlerini izleyince açıkça kimsenin kimseyi dinlemediği görülür.
Hele sorunu olanı neredeyse kimse dinlemiyor artık. Kimse başkası için üzülmek
istemiyor. Üzüm üzüme baka baka kararır misali bende itiraf edeyim ki böyle
davranmaya başladım. Kendimi sıkı denetlediğim bir konudur, hiçbir şey
yapamasam bile karşımdakini dinlerim oysa. Çağın vebası ilgisizlik, duyarsızlık
kime bulaşmadı ki.. yaşadığımız yoğun
tempo, ülkemizin içinde bulunduğu durum bizi iyice örseledi. Gelişmiş ülkelerde
de durum bundan farklı değildir. Herkes tek kişilik oyun oynuyor hayat denen bu
sahnede. Hazları da, tatsızlıkları da; umutları da, umutsuzlukları da;
mutlulukları da, mutsuzlukları da tek başına yaşıyor. Derdimizi, tasamızı
anlatabileceğimiz bir arkadaşa, bir eşe, bir dosta sahip olmak büyük şanstır.
Özellikle zaman ayırıp dinleyeni altın değerinde tutmak gerek. O değerde
insanınız varsa onun öğütleri de, önerileri de dikkate alınmalıdır. Çünkü sizi
dinleyen sizi seviyor ve düşünüyordur, size kötülük gelsin istemez.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 28.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder