Amişler, Amerika gibi dünyanın en gelişmiş ülkesinde 17. yy
gelenekleriyle en az 300 yıl öncesinin hayatını seçmiş ve hiç değişmemiş bir
halktır. Bu halk köy meydanında bulunan bir telefon dışında kesinlikle bu çağa
ait başka tek bir araç kullanmıyorlar. 21. yy insanına oldukça garip
gelebilecek yaşam tarzıyla daima ilgi odağı olmuşlardır. Onlara yaşam
tarzlarının nedenini sorarsanız, “gelişmenin masumiyeti öldürmemesi için”
diyeceklerdir. Haksızlar mı? Bence haksız sayılmazlar. Her şeyin paraya
dönüştüğü yeni liberalizmin kanatlarındaki kapitalizmle satılmayan neyimiz
kaldı? İnançlar, hizmetler, ürünler, ne varsa hepsi alınıp satılıyor. Ülkeler
bile alınıp satılıyor artık. Amişleri konu edindiğimiz yazı dizimize devam
ediyoruz.
İncil’de yer aldığına
inandıkları ilkeler gereği fotoğraf çektirmek istemeyen Amişler, insan yüzünün
resmedilmesinden de hoşlanmazlar. Bu sebeple onları ziyaret edecek olursanız,
fotoğraflarının çekildiğinin fark etmemeleri için özenli davranılması gerekir.
Son derece kibar ve hoşgörülü insanlar olan Amişler, resimlerinin çekildiğini
fark ettiklerinde arkalarını dönerek ama fotoğrafı çekenleri kırmadan bundan
hoşlanmadıklarını belirtirler. Bu inançlarından dolayı çocukların oyuncak
bebeklerinde de yüz figürü yoktur. Sadece erkek bebeklere yüz çizerler bu da
oldukça nadir görülür.
*
Bu davranış sizede tanıdık bir davranış olarak gelmedi mi?
Yakın zamana kadar bizde de aynı davranış vardı. İslamiyet putperestliği
yıktığı için, putperestliğe yol açar düşüncesiyle heykel ve resim gibi
sanatlardan uzak durmuştur. Bu duruş gündelik hayata bile yansımıştır.
İbadetlerin kesinlikle hat sanatı ve duvar süslemelerinin dışında hiçbir figür
içermeyen mekanlarda yapılması bundandı. Allaha şirk koşma korkusu İslam
toplumlarını minyatür resimleri hariç, soyut sanatlara yöneltti. İnsan
figürlerinin olduğu bir esere zor rastlanırdı eskiden.
Devam edelim
*
Günlük yaşamları
nasıl?
Amişler’in yaşam koşullarını incelemek için kadınlar, erkekler ve çocuklar olmak üzere gruplara ayırmak gerektiğini düşünüyorum.
Amiş kadınları
Amiş kadınlarının topluluk içindeki en önemli görevleri, eşlerine hizmet etmek ve çocuklarını iyi yetiştirmektir. Son derece sade giyinmeyi tercih eden kadınlar, genelde tek parça düz ve koyu renkte dikilmiş elbiseler giyerler. Saçlarını hiç kestirmezler ve topuz yaparak başlarının arkasında toplarlar. Kendilerine özgü bir çeşit boneyle saçlarını kapayan Amiş kadınlarının başlıklarının rengi, evlenene kadar siyah evlendikten sonra ise beyazdır. Doğal güzelliklerine hiç müdahale etmeyen bu sade kadınlar, mücevher takmadıkları gibi makyaj da yapmazlar. En büyük süsleri saçlarına taktıkları çiçeklerden ibarettir. Süslenmeyi neredeyse günah sayan Amiş kadınları, dünyevi arzulara kapılmamak için günümüz şartlarında son derece zor olan bu tarzı, çocukluklarından beri benimsediklerinden kolaylıkla taşırlar.
Günlük yaşamlarında her ailede sayıları 7-8’i bulan çocuklarıyla ilgilenerek vakit geçiriyor olsalar da zaman zaman tarla işlerinde eşlerine yardım ederler. Boş vakitlerinde 40 parça olarak bilinen farklı desendeki kumaş parçalarının birleşmesiyle oluşan örtü ve tekstil ürünleri yaparlar. Bazı Amiş kadınları bu el emeklerini satışa da sunarak aile bütçelerine de katkıda bulunurlar. Boş vakit geçirmenin günah sayıldığı inançları gereği sürekli bir şeylerle meşgul olurlar.
Amişler’in yaşam koşullarını incelemek için kadınlar, erkekler ve çocuklar olmak üzere gruplara ayırmak gerektiğini düşünüyorum.
Amiş kadınları
Amiş kadınlarının topluluk içindeki en önemli görevleri, eşlerine hizmet etmek ve çocuklarını iyi yetiştirmektir. Son derece sade giyinmeyi tercih eden kadınlar, genelde tek parça düz ve koyu renkte dikilmiş elbiseler giyerler. Saçlarını hiç kestirmezler ve topuz yaparak başlarının arkasında toplarlar. Kendilerine özgü bir çeşit boneyle saçlarını kapayan Amiş kadınlarının başlıklarının rengi, evlenene kadar siyah evlendikten sonra ise beyazdır. Doğal güzelliklerine hiç müdahale etmeyen bu sade kadınlar, mücevher takmadıkları gibi makyaj da yapmazlar. En büyük süsleri saçlarına taktıkları çiçeklerden ibarettir. Süslenmeyi neredeyse günah sayan Amiş kadınları, dünyevi arzulara kapılmamak için günümüz şartlarında son derece zor olan bu tarzı, çocukluklarından beri benimsediklerinden kolaylıkla taşırlar.
Günlük yaşamlarında her ailede sayıları 7-8’i bulan çocuklarıyla ilgilenerek vakit geçiriyor olsalar da zaman zaman tarla işlerinde eşlerine yardım ederler. Boş vakitlerinde 40 parça olarak bilinen farklı desendeki kumaş parçalarının birleşmesiyle oluşan örtü ve tekstil ürünleri yaparlar. Bazı Amiş kadınları bu el emeklerini satışa da sunarak aile bütçelerine de katkıda bulunurlar. Boş vakit geçirmenin günah sayıldığı inançları gereği sürekli bir şeylerle meşgul olurlar.
*
Yardımlaşma kültürüyle gelen toplumların tipik
davranışlarını gördüğümüz Amişlerin erkeklerini anlatmayı gelecek bölüme
bırakalım. Orda da şaşıracağınız pek çok özellikler bulacaksınız. Amişleri ilkez
bir televizyon programında gördüğümde bende çok şaşırmıştım.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 29.04.2016