31 Mayıs 2016 Salı

DÜŞÜNCE EVRENİNDE 1

“Mum kokulu geceleriyle Amişler” yazı dizisine başlarken bu yazının ana fikride doğmuş oldu. Bugün yabancısı olduğumuz o kırsal hayatı geçmişte bizim atalarımızda yaşamıştı. O hayattan uzak olmamız, bize kadar uzanan zincirin her halkasının değişimi bilerek veya bilmeyerek kabul etmesine bağlıdır. İnsan olumluya veya olumsuza doğru değişirken ilgisi ve araştırıcı ruhu nedeniyle her yolun, her durağın oluşum nedenlerini incelemiş sorularına cevaplar aramış, o sorulara cevabı gene kendisi vermiştir. Bu, bir düşünce sisteminin gelişmesine, bilimsel buluşların yapılmasına yol açmıştır. Yazı dizimizde konumuz düşünce sistemleri olacak.

Siz bu sistemleri gördüğünüzde bunları oluşturan disiplinin o çok bilinen adını da koyacaksınız zaten. Ama ben o adı izin verirseniz koymayayım. Çünkü o adı koyduğumda kendimi de bu yazıyı da sınırlamış olurum.

İlk konumuz baştan beri saçmaladığım düşüncesini sizlere belki de  düşündürten, bu kadar sözcük sarf etmeme neden olan saçma kelimesi olsun. “Saçma,” yada düşünce sistemi yolcularının yaygın deyişiyle “Absürd”ün tanımı şöyle yapılmış.

Anlamsal öğeleri birbiriyle bağdaşmayan... Mantık açısından mantık kurallarına aykırı olanı dile getirir. Saçma bir düşünce, öğeleri birbirini tutmayan, birbiriyle bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsızlığı olan ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır.
Anlamsız ile saçma aynı anlamda değildirler. Saçmanın bir anlamı vardır fakat yanlıştır anlamsızın ise hiçbir anlamı yoktur. Saçma, düşünce sisteminde akla aykırılığı dile getirir. Yani akla aykırı olan her şey saçmadır. Saçma doğru ile yanlış arasında yer alan üçüncü bir kavramdır. Yanlış ile karıştırılmamalıdır. Her yanlış saçma olmayabilir.

Saçmayı anlatacak çok şey bulunur. Aklınıza birbiriyle ilgisiz ne gelirse bir yere yazın. İsim olabilir, kavram olabilir, şehir olabilir, nesne olabilir, mekân olabilir, bir sanat dalı olabilir, spor olabilir. Bunlar tek tek söylendiğinde belki de komik sonuçlar çıkacaktır. Ama her biri farklı guruplardan seçilmiş kelimeleri bir bütün içinde hikâye edilerek söylenebilmesi durumunda zorlamada olsa bir anlam çıktığı görülür. Reklamcılar bunu çok kullanırlar. Ben onlar için sözün karikatüristleri diyorum. Onlar bir ‘saçma’dan bir hikâye üreterek ürünü dolaylı yada dolaysız tanıtmış olurlar. Tabii her saçma böyle değildir. Ama akla uygun olmadığı, bir düzene girmediği de kesindir.

Ters tavırla saçma denebilecek ispatlama yöntemi de vardır. Günlük hayatta geçmişte kullanıldığı gibi bugünde kullanırız bu yöntemi.

Bu konuya ilişkin olarak saçma mantığıyla ortaya çıkan şu sözleri gösterebiliriz

1. Taşlar ağırdır, öyle olmasaydı havalanırlardı
2. En küçük rasyonel sayı diye bir şey yoktur. Olsaydı ikiye bölünüp daha küçüğü elde edilirdi.
3. Dünya düzdür. Peki neden kenarından düşmüyoruz da başladığımız yere dönüyoruz? diye sormak ve küresel olduğunu kanıtlamak,
4. Bir arkadaşımız evimizde kalıp kalmayacağını sorduğunda ona: gece bizi öldürmeyecekse kalabileceğini söylemek de saçmaya indirgeme yöntemidir.

Görüldüğü gibi saçmanın anlatım gücüne etkisi de vardır.

Saçma sadece bu kadarla sınırlı değildir. Birde tamamı kavrayan bir düşünce var. O da hayatın bizzat kendisidir. O düşünceye göre hayatın kendisi saçmadır zaten. Ona anlam yüklememiz başka bir saçmadır. Bakın nasıl diyorlar:

İnsanın anlam arayışı hüsranla sonuçlanır. Çünkü bilmediğimiz o kadar çok şey vardır ki, kesinlik olanaksızdır. Bilinmeyen bir evrende yaşayan bizler, bütün hayatın anlamını aramakla saçma bir iş yapmaktayız. Ancak anlamı olmayan hayatın kendisi de saçmadır. Yine de bazı saçmacılar hayatta yapacak başka bir şey olmadığı için anlam arayışını sürdürmek niyetindedir. Saçmayı kabullenmek ve sahte anlamlı duruş yerine bununla yaşamak görüşündedirler.”

Bu görüşlere göre saçmalayarak saçmayı fark ederiz. Anlam arayışını yapmasak saçmaya dolayısıyla bu sonuca erişmemiz mümkün değildi. Kısaca söylersek “saçma” bir yöntemdir.
Bu yöntem yanılsama (illüzyon) sanatlarıyla birlikte düşünce sistemlerinin abartılmış veya çarpıtılmış ürünüdür.



DEVAM EDECEK



Yayın Tarihi: 04.05.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder