6 Ağustos 2010 Cuma

KENTİMİZDEKİ GÜZELLİKLERE TEŞEKKÜR VE BİR KAÇ ELEŞTİRİ

Hızırtepe’deki Yeşiltepe mahallesi 8002 numaralı sokakta engellilerin akülü aküsüz bütün arabalarını tamir eden ve bu arabaları üreten “POLATSAN” adlı bir atölyenin varlığından haberdar mıydınız? Sahibi Aydın Polat’ı tanır mısınız? Evet kentimizde böyle idealist insanlarda var. 5 yıl önce bu fikirlere sahip biri olarak tanımıştım kendisini. Açıkçası başarılı olmasını diliyor ama pekte başarılı olacağına inanmıyordum. Çünkü bu araçları üreten yabancı firmalar her parçanın seri numarasına kadar bilgi veriyor fakat, iş ana beyine gelince oradaki seri numaralarını siliyorlardı. Sakarya Üniversitesi’nde bu araçları incelemeye alan birkaç eloktronik ve bilgisayar öğretim görevlisinin bu noktada bilginin gizlendiğini gördüklerini duymuştum. Aydın Polat yılmadı ve aracını geliştirip gün ışığına çıkardı. Bununla da kalmamış, cüzi bir ücret karşılığı belediyenin bu araçların tamiri için belirlediği şantiyesinde sıra beklemek istemeyen engellilere hizmet vermeye başlamış. Aydın Polat’a şu telefondan ulaşabilirsiniz: 275 76 35.

Bu arda Sadettin Yılmaz’ın meclis üyeliği sırasındaki girişimleriyle, Ortopedik Özürlüler Derneğine gelmiş olan Amsterdam’daki Türk yardım derneklerinin getirmek istedikleri akülü araçları Adapazarı Merkez Belediyesinin getirmesi sağlanmış, merkez belediye başkanı Süleyman dişli bununla kalmayıp makine ikmal dairesinde bu araçların montajı, bakım ve tamiri için bir birim oluşturmuştu. Oranın personeli taşeron bir firmanın personeli olduğu için geçen yıl aralık ayında taşeron firmanın süresi dolunca işçiler işten çıkarıldı. Şimdi orda sadece Harun usta bu işle tek başına boğuşuyor. Birde Büyük Şehir Belediyesi de dağıttığı akülü araçların bakımını oraya aktarınca, buna karşılık akülü araçları taşıyan bir kamyonette satılıp servis veren bir kamyonet kalınca işler iyice arap saçına döndü. Bu kamyonet belediyenin işlerine kullanılıyor. Eğer işi erken biterse Harun usta tek başına gelip akülü araçları makine ikmal dairesine götürmeye çalışıyor. Harun usta bütün engellilerin ağbisi, kardeşi. Kendiside hafif engelli. Kendisine ben dahil hepimiz çok şey borçluyuz. Ne yapsak hakkını ödeyemeyiz. Belediye Başkanı Süleyman Dişli’den bu konuda eleman sayısını elektrik ve elektronikten anlayan personel arasında kaydırma yaparak veya bu vasıflarda yeni bir eleman alarak arttırmasını, ayrıca sırf engelli araçlarını alabilecek bir kamyonetin tahsis edilmesini özellikle vurgulayarak rica ediyorum. Harun usta bu işi tek başına ve kamyonetsiz nasıl götürsün? Lütfen sayın başkan bu önerimi dikkate alın.

Türkiye sakatlar derneği Adapazarı şubesi ve Sakarya Ortopedik Özürlüler Derneği aynı binada hizmet veriyorlar biliyorsunuz değil mi? O bina Yunus Marketin yanında bulunan prefabrik bir yapı. TSD Şube başkanı ve Sakarya Ortopedik Özürlüler Derneği temsilcisi Sadettin Yılmaz’ın Sakarbaba Caddesindeki dernek binası çevresinde engellilerin rahatlıkla karşıya geçebilmesi için engelli uyarı levhası konulması başvurusunu kabul eden ve bunları ilgili yerlere konulmasını sağlayan Büyük Şehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve Fen İşleri Daire Başkanı Recep Ören’e bir engelli olarak çok teşekkür ediyorum. Yalnız sürücülerimizin biraz daha dikkatli ve özverili olmalarını bekliyorum. Çünkü bazen yarım saat ordan karşıya geçmeyi bekliyoruz. Galiba kentimizde ki sürücülerin engelliler konusunda eğitilmesi gerekecek. Çünkü uyarı levhalarına rağmen herkes hiç hız kesmeden trafikte seyrediyor. Birde sayın başkan, bu levhalardan kentin her yerine koyarsanız istenen sonuç kesinlikle alınır. Bunu sizden özellikle rica ederim.

Adapazarı halkı olarak gezdiğimiz yerlerdeki olumsuzlukları görebiliyor muyuz? Peki gördüğümüz olumsuzlukları ilgili yerlere bildiriyor muyuz? Aslında bu hem bir hak, hem de vatandaşlık görevidir. Nedense bu hakkı kullanmıyor ve görevimizi pek yerine getiremiyoruz.

Sizde hak verirsiniz ki, her yerde bulunmam mümkün değil. Her şeyi oralarda yaşayanlar kadarda göremeyebilirim. Bunun için sizlerin bana gördüklerinizi varsa şikayetlerinizi yazmanızı istiyorum. Ahmet Arslanoğlu arkadaşım birkaç eksik belirlemiş ve bana yazmış.

Sırasıyla yazıyorum.

1: Katlıpazar’ın önündeki çeşmenin yer taşları tamamen kırık. Oradan geçenler su birikintilerine bata çıka gidebiliyorlar. Bunu hiçbir yetkili görmez mi?

2: Uzun çarşı içi taşları kırık. Esnaf çöp ve pisliklerini bu kırık taşlara, yani halkın geçtiği orta yere döküyor. Doğrusu hiç hoş olmayan görüntüler bunlar. Bir çarşı böyle mezbelelik olmamalı.

3: Dilmen mahallesi 6054 numaralı sokaktaki Belediye Spor Parkından oturak ve banklar kaldırıldı. O sokak sakinleri bu yaz gününde akşamüstü biraz serinlemek için bu parkı kullanıyorlar. Ayrıca o park gene sokak sakinlerinin buluşma noktası. Neden bu oturak ve banklar kaldırıldı? Sayın yetkililer, bu hatayı gidermenizi o sokak sakinleri adına rica ediyorum.

Dostum Faruk Karagöz’ün mahallesi Yenigün Mahallesiyle, Cumhuriyet mahallesinde Telekom havadan giden kablolarını yer altına aldı. Bozulan yollar asfaltı kazınarak yeniden asfaltlandı. Dolayısıyla yollar yükselmemiş oldu. Bunun için ilgililere o mahalle sakinleri adına teşekkür ediyorum.

Akıncılar Mahallesi Berber ve 15 numaralı Sokaklardaki bir çok ev yollar kilitli parke taşla kaplandıktan sonra diğer mahalle ve sokaklarda olduğu gibi adeta gömülmüşlerdi. Hele Berber Sokaktaki arkadaşım Recep Coşgun’un evini bir görseniz. İki büklüm eğilmeden eve girmek çıkmak mümkün değil. Orda çok kişi kafasını kapı kasasının üstüne vurmuştu. Ya engelliler ne yapsın? Bunu düşünen var mı? Benim gibi bir engellinin arkadaşını ziyaret etme hakkı olamaz mı? Olmuyor işte. Ona misafirliğe gittiğimde kapısının önünde dışarıda oturuyoruz. Ramazanda iftara çağırıyor, iftarımızı sokakta yapıyoruz. Deprem öncesi evinin kapısı yolla bir hizadaydı. Rahatlıkla evine girip çıkabiliyordum. Deprem sonrasında yapılan yollar yükselince artık ona çok ender ziyarete gidiyorum. Bu yüzden her yol yapılışında deprem öncesinde de asfalt üstüne asfalt atılmasını da bildiğim için gömülme korkusuna kapılıyorum. Gidin bakın birçok yerde bahçeler en az yarım metre aşağıdadır. Bu ilkellik değimlidir? Her yol yapımında evlerimizi yıkıp yeni ev mi yapacağız? Maalesef geçmiş Belediye Başkanlarının işgüzâr tutumları yüzünden Adapazarı bu hale geldi. Deprem bu açıdan yeni bir başlangıç fırsatı verdi. Orda da bütün çalışmalar düşünülüp yapılmadığı için bu fırsat kaçtı. Biz yapboz oyununu icat etmedik ama yapbozu çok seviyoruz. Bakkallar durağından Yeni Cami yönüne giderken sağ taraftaki kaldırımlara dikkat ettiniz mi? Ben engelli olarak kaldırımları kullanamıyorum. Kiminde iniş rampası yok. Kiminde kaldırım taşları paramparça. Sözün gelişi “beni boş verin diyelim” de oranın esnafı bu görüntüden nasıl rahatsız olmazlar anlamıyorum. Ben Akıncılar Mahallesinde oturuyorum. Yeni Cami’den Bakkallar yönüne gidişte ışıklardan karşıya geçmek daha kolay ve daha güvenli. Fakat sözünü ettiğim kaldırımların bu hali nedeniyle ters yol aldığım için trafikte tehlikelerle karşılaşıyorum. O zaman bu kaldırımlar neden var? İlgililerin Lemar Market önündeki kaldırımı görmeleri yeterli fikir edinmelerini sağlayacaktır.

Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com


Yayın Tarihi: 02.08.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder