İnsan hayatı boyunca neleri değiştirebilir, neleri
değiştiremez? Meselâ ismini değiştirebilir mi? Yada kentini, memleketini,
işini, eşini, arabasını, evini, dinini, düşüncesini, hayat görüşünü.. Bunları
değiştirmek mümkün gibi görünüyor değil mi?
Mahkeme kararıyla isim değiştirenleri bilirim. İsmiyle
barışık olmayan insanlarda tanıdım. Siz onları bir isimle bilir ve tanırsınız,
başka biri o tanıdığınız kişiyi bilmediğiz bir isimle sorar, tanımazsınız.
Böyleside başıma geldi.
Örneklerini çok gördük. Ya işini daha iyi yapacağı ortam
aradığından, yada bulunduğu yerde istihdam kapasitesinin düşük olmasından
dolayı kentini değiştiren çok olmuştur. Bir zamanlar bu ülkenin insanları özel
istek üzerine yabancı, dilini bilmedikleri bir ülkeye çalışmaya giderek vatan
değiştirdiler.
İş hayatına atılırken ne çok şey düşünürüz. Bir iş sahibi
olma düşüncesiyle geleceğimizi önce hayal ederiz. Bir işte çalışarakta
yarınları tasarlar, sonrada düzenli ve rahat bir hayat için programlar yaparız.
Bunları yakalayacak imkâna sahip olmazsak, iş de değiştiririz.
Yeni evliler birbirlerine alışmakta zorlanabilirler. Yeni
evli olup birbirlerine alışamayarak boşananlar neysede, yıllar süren evliliklerin
ardından boşananlara bile şaşırmıyoruz artık. Neden? Değişiklik arama huyumuz
vefasızlık boyutuna mı ulaştı? Hayır tabii.. ama değiştirilmesi mümkün olanlar
konu olunca bunu da görmemiz gerekir.
En sık değiştirdiğimiz şey ise herhalde özel arabalarımızdır.
Tüketim çılgınlığıyla her yer araba mezarlığı olmak yolunda. Artık yollar ve
parklar yetmez oldu. Katlı oto yollar ve katlı otoparklar yaşam alanlarımızı
tıpkı gökdelenler gibi daraltıyorlar. Arabalarımızın ya renginden bıkarız, ya
modelinden. Yada değişik bir marka merakı sarar bizi. Kimi zaman da otomobilden
cipe, cipten arazi kamyonetine ilgi duymaya başlarız. Bunu hiçbir mantıklı
açıklaması yoktur. Sadece değiştirmek amacıyla değiştirerek mutlu oluruz.
Kimimiz düşünce bile değiştirebilir. Düşünce değişimini
gelişme olarak görmeyin lütfen. Bu da bir moda olabiliyor. Düşünce değiştirme
bazen din değiştirmeye varıyor. Bunlar gelişme değildir. Gelişerek değişme
başka bir şeydir. Gelişerek değişme bir üst aşamaysa, bir şeyi bırakarak
değişme yerinde saymak, sıfırdan başlamak demektir.
Değiştirme üzerine bu kadar söz söyledik.
Peki insan anne-babasını değiştirebilir mi? Kardeşini,
yavrusunu.. Milliyetini, uyruğunu.. değiştirmek kolay şey olmasa gerek. Ben her
şeyimi bir çırpıda bırakıp vazgeçemem. Bugüne kadar oluşmamda etkili olan bir
çok taşınır şeyi her gittiğim yere taşırım. İsmim, milliyetim, dinim benim deri
rengimdir. Anne-babam bu rengi bana ilk verenlerdir. Kardeşlerim rengi
paylaştığım kişilerdir. Ben hiç evlenmedim ama, evlatlarımızın rengimizi
geleceğe aktardığımız kuşaklar olduğunu düşünüyorum. Bunlar asla
değiştiremeyeceklerimiz arasında yer alır.
Değişimden korkmadan ustaca değişmek hayatın devamlılığı için
şarttır. Hep yerinde sayarakta gelişme olmayacağı için kendimizi değişime hazır
tutmalıyız. Aslına bakarsanız teknolojik gelişmeler ister istemez değişmemizi
sağlıyor. Hiç birimiz 1970, yada 1980 yıllarının insanı gibi değiliz. Bırakın o
yılları, 1990’lı yıllardan bir haber filmini, yada bir müzik klibini izleyince
bile o yıllar gözümüze garip görünür.
Yukarıda da dediğim gibi düşünce değişimini gelişme olarak
görmemeliyiz. Gelişerek değişme olursa makbul olur. Böylelikle gelen düşünce
değişikliği kabul edilebilir. Sadece değişim olsun diye sık sık fikir
değiştiren, hatta din değiştiren insanlar var. Bunların arasında bir manken
kızımız bir ara çok gündemdeydi. Onun hakkında “internet geyikleri” adıyla
yazılar dolaşmıştı.
2005’te evlendiği Yunan oyuncu uğruna
Hristiyanlığı seçmiş, eşine boşanma davası açınca Budist
olmaya karar vermiş, Budizm aşkıda kendisine çay servisi yaptırılınca bitmişti.
“Hizmetçi değilim” diyen model, yeniden İslam
dinine dönmüştü.
Böylelikle sık sık din değiştirir
duruma gelen kızımız için internette din değiştirmesiyle ilgili “geyikler”
dönmeye başlamıştı.
İşte o geyikler:
- Kazasizmin kurucusu.
- Tuğçe Kazas’ın kapı zili nasıl
çalar? Din-den dön
- Bir an evvel Adnan hocamızla
tanışır inşallah maşallah. Zira kendisi aşırı derecede sevimli bir şey.
- Dinin Evliya Çelebi’si.
- 1 sezonda iki din değiştirdiği
için uefa
tarafından cezalandırılması gereken eski budist, yeni müslüman.
-
Çoktan seçmeli sınavda kafası karışmış insan.
-
Podyumdan alışkanlık olacak, eşya değiştirir gibi din değiştiren kadın.
Bende bu sözlere bir söz
ekleyeyim. Gelişerek değişme olmazsa sonu Kazas olur!
Yayın Tarihi: 18.08.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder