31 Ağustos 2014 Pazar

YAZI YAZMAK ÜZERİNE

Yazı yazmak insanlığın eski serüvenlerinden biridir. Hazreti İsa’nın doğumundan 3200 yıl önce Sümerlerce bulunmuştur. İlk yazı resim şeklinde maddenin tarifine yönelikken kavramlar geliştikçe resimler sembolleşerek harf ve rakama dönüştü. Bugün kullandığımız yazılara dek yazının ne evrelerden geçtiğini araştırmacılara bırakalım.

Yazıyla birlikte yazı araçları da önemli. Bir kalem ve bir kağıttan, daktiloya, ordan bilgisayara uzanan yazı araçları konusunda belki de hokka, divit görmüş son kuşaktanım. Dolmakalem bir asalet göstergesiydi. Tükenmez kalemse sokakların yosması sayılıyordu. Daktilo, işi yazmak olanın dostu ve aracıydı. Bu araçların saltanatı uzun sürdükten sonra bilgisayar kullanılmaya başlandı. Bilgisayarla birlikte internet iletişiminin yaygınlaşması gene sembollerden resimlere dönüşün tehlikesini içeriyor. Çünkü görsel yanıyla direk mesajı verdiği için bir dilde var olan kavramlara pek ihtiyaç duymuyor. Yazı orda sadece yardımcı bir unsur.  
 
Bilgisayarla yazmak çok büyük kolaylık. Yazınızı istediğiniz yerden başlatıp istediğiniz yerde bitirebilir, aralara dilediğiniz yerde ekler koyabilir, böylece yazıyı zenginleştirebilirsiniz. Hata yaparsanız yaptığınız satırı, cümleyi, kelimeyi, harfi tarayıp “del” tuşuna basmanız yeterli. Bütün bunları üç, bilemediniz beş harekette gerçekleştirebilirsiniz. Bir kalem veya bir daktilo ile kâğıda yazarken bunları yapmak mümkün değil. Hatayı en aza indirmek için ille de karalama kâğıdına yazmak, sonrada onları temize çekmek gerekiyordu. Böylelikle bir yazıyı iki kere yazmış oluyordunuz.

Kalem veya daktilo ile yazı yazarken karalama ve temize çekme angaryası olduğu için zaman kaybından söz edilebilir. Bilgisayarla yazmakla bunun önüne geçilerek hem zamandan hem kâğıttan tasarruf etmek, böylelikle kaynak israfını önlemek, milli servetede katkıda bulunmak mümkün. Birde yazıyı kağıda döküp, zarfa koyup postaya da vermiyoruz artık. Her şey elektronik postayla üç beş saniyede halloluyor.

Bilgisayarın bir güzelliği de hatalı yazdığınız kelimede sizi uyarması. Biraz dil kurallarını, birazda noktalama işaretlerini biliyorsanız işiniz kolay! Romanlar yazmaya başlayabilirsiniz.

Hepimiz hayatlarımızı roman olarak nitelendiririz. İç geçirerek şöyle bir geçmişi anıp da “bir yazsam, hayatım roman olurdu” demeyen yoktur. Buna rağmen yazmayı seven bir toplum olduğumuz söylenemez. Demek ki o sözler bir duygulanım sırasında söylenir, bir başka sohbette hatırlanana kadarda unutulur gider.

Yazmak güzel şeydir. Yazarken içinizi boşaltmış ve hafiflemiş olursunuz. Ben öfke ve sevinçlerimi içimde taşımayı sevmiyorum. Kafamda da onları pek taşımam. Boşalttığım tek yer yazıdır. Bu yazı kimi zaman şiir olur, kimi zaman kısa bir hikâye. Kâğıda döktüm mü o konuyla ilgili bütün düşüncelerimden kurtulurum. Hatta öyle olurum ki, konuyu unuturum. Ama yazmazsam o hep aklımda kalır. Ne zaman sorsanız hatırlarım.

Kısaca anlayacağınız, bilgisayar olmazsa pek kolay yazamam.

İyi ki varsın bilgisayar!..


Yayın Tarihi: 11.08.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder