31 Mart 2015 Salı

HEDİYE VE HEDİYELEŞME 4

O dönemlere özgü ekonomi anlayışına uygun olarak hediye değiş tokuşu ekonomik ve siyasal amaçlarla biçim kazanır. Burada esas olan akrabalığın sürdürülmesi, insan mal ve eşyanın dışarıya çıkmasını önlemektir, soyun devamını sağlamaktır. Bunun için kendi aralarında hediye kız alış verişlerinde bile bulunabilmektedirler (sözün burasında bazı ilkel kabilelere ve kuzey kutbunda yaşayan eskimo’lara gidildiğinde gelen erkek misafire ev sahibi erkeğin eşini sunmasıda hatırlanmalıdır. İzzet ve ikramın bir çeşidi olan bu türe de hediyeleşmenin başka biçimde ortaya çıkması olarak görülmelidir A.G). 

Mahmut Tezcan’ın yazdıklarından Mauss’un hediyelerin bir istem olmayıp, toplumsal zorunluluklar şebekesinin bir parçası olduğunu belirttiğini öğreniyoruz. Mauss burada “Karşılıklılık” kavramını kullanır. Her türlü alış veriş ve paylaşma karşılıklı olmak zorundadır. Hediye alış verişi gibi kişisel ve duygusal bir konuda bile bilinçaltında bir karşılık bekleme vardır.

KULA

Yabancı gurup ve toplumların birbirleriyle ticaret ortaklığı kurmaları biçiminde oluşan ilkel ticaret biçiminde hediyeleşmenin olduğunu görüyoruz. Prof.Dr. Mahmut Tezcan Batı Okyanusya yerlilerinin ticaret yaptıkları yerlere götürdükleri hediyelere isim olan “Kula” yı şöyle anlatıyor.

“Uzun süreli alış verişler sonucu, yabancı toplumlar arasında ‘Ticaret akrabalıkları’ kurulmuş olmaktadır. Bu tür ticaret ilkel ticaretin örneği ‘Kula’ dır. Bu adalarda yaşayan Argonaut’lar deniz aşırı komşu adalarla sürekli ticaret ilişkisi içinde yaşarlar. Bunlar küçük gemilerle açık denizlere yaptıkları seferlere ‘Kula’ derler. Kulanın amacı kolye ile bilezik değiştirmektir. Her denizcinin her limanda kendisini bekleyen bir ticaret ortağı vardır. Karşılama sırasında önce hediyeler verilmektedir. Ortaklık her alış verişte birbirlerine hediyeler vererek bir tür hak helalleşmesi yapmaktadırlar.

Küçük toplumlarda törensel olarak verilen hediyeler, yüksek değere sahip objelerden oluşur.

Kulanın bazı işleri, özenle hazırlanmış sihir ayinleri ve halkın katıldığı törenlerle beraber yürür. Bilezik ve kolyenin ayinli mübadelesi (Kula) yanında trampa ile adalılar arasında pek çok malın mübadelesi sağlanmış olur ki, buna Gimwali denir. Hediye mübadelesinde cimri davranan iktisadi düşüncelere fazla bağlanan kişileri, ‘Hediye verme işini sanki mal mübadelesiymiş gibi yapıyor.’ Diyerek kınar ve kula kurumundan çıkarırlar. Hediyede denklik, hediyeye karşılık verene ait olup kişilerin itibarı buna bağlıdır.”

Bizde de buna benzer bir takım hediyeleşme yok değildir. Küçük ölçekte de olsa bunları görüyoruz. Sadece denklik kuralı pek uygulanmaz. Özellikle yıl sonu hediyelerinde bunu görürüz. Takvim, anahtarlık v.b gibi hediyelikler günümüzde ekonomik nedenlerle terk edilmiş hediyeleşme geleneği olsa bile bilinen Kulaya benzer ticari hediye ve hediyeleşme biçimidir. 



DEVAM EDECEK



Yayın Tarihi: 11.03.15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder