Şaman kültüründeki eski Türk inancına göre kişi öyle
istediği gibi Kağan olamaz. Onun bir töreni vardır. Kağanlık Tanrının o tören
sonunda Kağanlık meziyetine sahip insana bir hediyesidir.. Yrd.Doç.Dr. Kemal
Üçüncü bunu şöyle açıklıyor.
“1.Kut: İslamiyet öncesi Türk kültüründe kağanlık Kök
Tengrinin kişioğluna bahşettiği
bir ihsan, bir hediyedir. Kişinin kendi başına kağanlık
iddiasında bulunması söz konusu
olamaz. Bu süreç üç aşamada gerçekleştirilir,
a. Kağan kaldırma yükseltme işlemi: Bu hareket adayın Tanrı
ile ilişkiye geçmesi, iletişim kurmasıdır. Bunun için tanrıya yagış adı verilen
özel bir kurban sunulur. Ardından iletişim kurulması eyleminin
kolaylaştırılması için kağan adayı aşağıdan yukarıya doğru kaldırılır.
b. Yukarı Çıkarma işlemi [yügerü kötürme].Tanrı, adayı uygun
bulursa, onu bulunduğu yerde iken tepesinden tutup yukarıya yanına çıkarır.
Bunu yapmasının sebebi açıktır. Yarlık, kut, küç, ülüg ve il beratı vermek
içindir. Kağan adayı Tanrı tarafından bu emanetler kendisine verildikten sonra
kağan yapılmış olur
c. Kağan Oturtma İşlemi: Kağanlık görevi verilen ve tanrı
tarafından kağan seçilen aday, yine tanrının buyruğu ile yeryüzüne indirilir ve
kişioğlu üzerine kağan oturtması ile son bulur. Artık herkes kağanın buyruğu
altındadır. Kağan bu yetki ile onları yönetme durumundadır.
Kağan meşruiyetinin kaynağını Tanrıdan alır. Türk tarihi
içerisinde Timur’un Altın Ordu hanları ile girdiği meşruiyet tartışmaları bu
çerçevededir. Bu nedenle hanlık ünvanını ölünceye dek kullanmamıştır.”
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü Yardımcı Doçent Doktoru Kemal Üçüncü, “Kut” başlığı
altında Kağanlık makamının verilişini anlattığı bölümde, ikinci olarak “Bayrak”
başlığı altında, Tanrı hediyesi kağanlığı törenle alan kişiye, diğer beylerin
birlik nişanesi olarak tuğ hediye etmelerini alıntı ve örneklerle anlatıyor.
Aynı bölümde bayrağın çeşitli dillerdeki serüveninden şöyle
söz eder.
“2.Bayrak: Divanü Lügat’it Türk de batrak diye geçer. Batrak
diye yazılan bayrak
kelimesi savaşlarda ucuna bir ipek parçası takılan mızrak
şeklinde açıklanmaktadır. Ve
ifadelerden bunun ferdi ün kazanmış kahramanlara, alplara
verilen bir alamet olduğu
anlaşılmaktadır. Aynı ederde bir manzumede ise kelime bayrak
şeklinde kullanılmakta ve
Oğuzlar arasında öyle telaffuz edildiği yazılmaktadır.
Selçuklular ve Harzemşahlar devrinde yetişen İranlı
şairlerin kelimeyi bayrah şekliyle
kullanması ve Selçuklu devrine ait Farsça kaynaklarda bu
şekilde geçmesi bu kelimenin
Farsçaya Büyük Selçuklular zamanında Oğuzlar vasıtasıyla
geçtiğini göstermektedir. Kelime
Arapçaya bayrak, Bulgarcaya bayrak, Rumenceye bairac
şekillerinde girmiştir.
Bat-mak kökünden gelen ve değişmesi neticesinde bayrak
şeklini alan bat-ır-ak
Batrak, batrak, bardak, bayrak kelimesi semantik bakımdan
sancak kelimesi ile benzerliği
açıktır. DLT ye göre Karahanlı Türk hükümdarlarının
bayrakları turuncu denilen al ipektendi
Uygur metinlerinde de kelime badruk şekliyle geçer.
DLT ve İbn-i Mühenna Lügatinde Tuğ kelimesi Arapça alem yani
bayrak karşılığı olarak kullanılmaktadır. Başkırt şivesinde bugün tuğ kelimesi
hala bayrak manasına kullanılmaktadır.”
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 18.03.15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder