31 Ekim 2015 Cumartesi

İNSANSI HER ŞEY BİR KÜLTÜR ÜRÜNÜDÜR 3

Yazımıza önceki bölümün sonunu vererek devam etmezsek bu bölüm güdük kalır.  
...

Hoca hikâyeyi anlatmayı bitirip durdu. Sonrada şöyle bir öğüt verdi.
Bir gün bir fabrikanın başına geçecek olursanız,
ürettiğiniz cansız nesneyi değil, onu üreten insanı yönetin.
Siz şişenin içindekinden hiç anlamayabilirsiniz.
Merak etmeyin onu üreten onu nasıl mükemmel yapacağını bilir.
İşte Tekirdağ Rakısının sırrı o şişeyi sahiplenip, içindekini efsane haline getirmesini bilenlerdedir.
*
İşin sırrı ürünü üretecek bilgiye ve tecrübeye sahip elemana sahip olmaktır. Buda yetmez bir eleman işini sevmeli ve işine sahip çıkmalı ayrıca. Hikâyeden çıkan sonuç başarının böyle elemanları bulup iyi yönetmeye bağlı olduğudur. Her üretimde olduğu gibi rakı üretimindede bu böyledir.

Şimdi gelelim rakı içmenin yazılı olmayan kurallarına…

1. Sarhoş olunmaz.
Kendinden geçecek kadar içip sarhoş olan makbul içici değildir. Ona uykucu denir hatta. Yada huysuz... öylesine hiçbir masada itibar edilmez.

2. Masada konuşulan masada kalır. Kayıt, not tutulmaz.
Masada konuşulan belki devlet sırrıdır, belki aile sırrı. Şurası kesin ki psikolojik rahatlamayı sağlar. Bunu başka yerlerde ifşa edenin adı dedikoducuya çıkar ve böylesinden kaçılır.  Normal hayattada böyle değil midir? 

3. Fotoğraf çekilmez. Dışarıdan çekene kızılmaz.
İçki içtiklerini belgeler gibi çekilen fotoğraflar içki içme adabına sahip kişilerce hoş karşılanmaz. Özellikle Türkçesine öz çekim dediğimiz selfi çılgınlığının anlayış görmesi beklenmemelidir. Sofra dışından birisinin hatıra çekimiyse kabul görür fakat özel poz verilmez. Orda doğallık geçerlidir.

4. Telefonla konuşulmaz. Çalarsa açılır, “Rakı içiyorum” denir, kapatılır.
Uzun konuşturan tarifeler sonucu cep telefonları ellerden düşmez oldu. Evden çıkan kızın ilk yaptığı telefona sarılmak. Minibüsten ineninde.. gençler sevgilileriyle, arkadaşlarıyla saatlere varan konuşmalarla kansere davetiye çıkartır oldular. İş görüşmeleride cep telefonlarıyla yapılıyor artık. Görgüsüzce, bağıra, bağıra konuşarak hemde. İçki sofrasında ortamı bozacak konuşmalara izin olmadığı gibi aynı sonucu vereceği için telefon konuşmalarınada izin verilmez. Ayıp karşılanır.

5. GSM'le oynanmaz: Sofra iPhone, Blackberry tanımaz.
Bir başka ayıpta gösteriş yapmak, yada masayı hafife alacak tavırlar sergilemektir. Çakmak, telefon, kalem gibi nesneleri masa üstünde fırdolayı döndürmek gibi, en pahalı markalı ürünleri masa üstüne bırakmak gibi..

6. Muhabbet esnasında biçem, izlek, imgelem gibi kelimeler kullanılmaz.
İster sanat edebiyat konusunda olsun, ister mesleki uzmanlık konusunda olsun, hiçbir konuda doktora tezi hazırlarcasına derin konuşmalar yapılamaz.

7. Kadınlar ruju silip oturur: Rakı bardağında ruj izi olmaz.
Kadın erkek giyim kuşam farkı hariç tavır bakımından cinsiyet farkı taşımamalıdır. Bunun işareti sayılan ruj rakı bardağında olmamalıdır. Olursa o masanın ağırlığına gölge düşer.

8. Düzgün konuşulur, lüzumsuz şirin olunmaz.
Konuşmalar belli olgunluk düzeyinde olmalıdır. Masayı şenlendirmek uğruna şirinlik yapmak olgun tavrı ortadan kaldırır. İşte bu olgunluk düzeyini düşürecek en hafif deyimiyle şirinliğe izin yoktur. 

9. Rakıda hızlı gidene karışılır, yavaş düşene karışılmaz.
İçki ağır ağır içilir. Hızlı içilirse etkisi çok çabuk ve çok yoğun görülür. Bunun için hızlı içene müdahale edilir. Yavaş içip çaptan düşene denecek söz yoktur.

10. Argo konuşulur, küfür edilmez.
Aşırı nezaket içenlerin sevmediği tutumdur. İçenler sokağın konuştuğu canlı dili kullanmaya bayılırlar. Argo da sokağın dilidir. Ama küfür aczin dilidir. Aczi lugatinden içki içen atmıştır.
Küfür edene bunun için hoş görü beklenemez.



DEVAM EDECEK

Yayın Tarihi: 14.10.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder