Sözü buraya kadar getirdik. Bundan sonrasında kimi
kuralların dışındaki kuralları yorumsuz görelim,
51. Garsona rakı doldurtulmaz.
52. Balkon sofrasında içmeyen çalıştırılmaz.
53. Sıcaksa buz konabilir, buz erimeden içilmez.
54. Rakıdan önce su, sudan önce buz konmaz.
55. Rakı sek içilmez.
Rakının özelliği içindeki anasonun ortaya çıkmasıyla kendini
gösterir. Sek içilen rakıda anason görünmez. Ancak rakıya su katılırsa ayran
kıvamını alır ve kendine özgü koku kazanır. Rakıya bunun için aslan sütüde
derler.
56. Rakıcı ota çöpe öpüşmez, habire takdir etmez.
Kendini bilmez içiciler biraz sarhoş oldularmı iç
coşkularına hakim olamayıp abartılı sevgi gösterileriyle önlerine çıkan otu
çöpü öperler. Karşısındakini övgüye boğarlar. Böyleleri güldürü programlarının
vazgeçilmez örnek tipleridirler. Böyle bir rakı masası bırak kaç masasına döner
sonunda.
57. İçerken serçe parmak havaya kaldırılmaz.
58. Rakı hızlı içilmez.
Keyif alınan şeyler yavaş yavaş sarf edilirse keyif
verirler. Rakıda bir keyif maddesidir. Hızla alınan her içki gibi rakıda adamı
çarpar. Maksat keyif almaktır, çarpılmak düşünülmemelidir. Gelgelelim otomobil
sürücülüğümüzle rakı içme alışkanlığımız arasında nerdeyse fark yoktur. Birinde
maksat hız sınırını, diğerinde de alkol duvarını aşmak. Yahu bu ülkede 50 km hıza sahip peugot
mopedlerine 170 km
hız yaptırdılar daha ötesi var mı? Otomobili eline geçiren kendini Brezilya’lı
f1 yarışçısı Ayrton Sena zannediyor. Rakıyı hızlı içende mutlaka kendini Rambo
hissediyordur.
59. Rakı fondip yapılmaz.
Rakı keyif alınan şeyler listesinde bir madde olarak bir
solukta dibine kadar içmek demek olan “fondip” yapmaya uygun değildir. Fondip
yapmak içki yarışı yapmayı seven çeteleci içkicilerin işidir. Oysa rakının
şakası yoktur, yarışa hiç gelmez. Ciddiyetle ve vekarla bütün törensel
boyutuyla içilmeyi bekler.
60. Kerahet vaktinden önce rakı içilmez.
Kerahet vaktinin Türkçesi
“iğrenme, tiksinme” olarak açıklanmış. Birde bunun açıklaması var fakat
konumuzla ilgisi yok! İğrenme tiksinme vaktini geçince rakı içildiğini
anlıyoruz, ama bununda kesin bir açıklaması yok! Bu gündüz müdür gece midir,
belli değil. Biz buna boşluk vakti, yani rakı içilemeyen vakitler desek nasıl
olur acaba? Boşluk vakti deyince iş saatleri ve aile için ayrılan saatleri mi
anlamalıyız? Öyle olursa rakı içmek hayatın tek amacı sunucunu çıkarırız. Biz
genede akşamın yorgunluk giderilen saatleri olarak algılasak daha doğru sonuca
varmış oluruz sanırım. Saat kavramından yoksunlara sözüm yok tabii. Yalnız
onlarda alkolizm batağına saplanmış kişiler olma tehlikesiyle karşı karşıyalar
demektir. Keyif almak işi hayatı durduracak boyuta geldimi o keyif olmaktan
çıkar, bağımlılığa girer. Bu açıdan balkıdığında kerahet vakti aşılmadan rakı
içilmemeli tabii.
61. Büyük konuşanla rakı içilmez.
62. Çok konuşanla rakı içilmez.
63. Sessiz duranla rakı içilmez.
64. Şakadan anlamayanla rakı içilmez.
Bu dört konudaki kişiler sıkıcı kişilerdir. Büyük konuşanlar
her şeyi abartan kişilerdir. Onlar için olağanlık geçerli değildir. Konu ne
olursa olsun onları iknada edemezsiniz. Sizde bile bile ikna olmazsınız. Çok
konuşanda çoğunlukla boş konuşur. Makine düzeneği halini almış bir konuşma
biçimi insanı yorar. İnsanın enerjisini bitirir. Sessiz duranda telleri kopmuş
keman gibidir. Olsada olurlar, olmasada olurlar. Eksiklikleri fark edilmez
bile. Şakadan anlamamakda aynı derecde can sıkıcıdır. İnce espriler üreten
şakacılar her yerde aranırlar. Ama şaka yapanlarda işi eşek şakasına
vardırmamalıdır. Ne kişiliklere, ne sağlığa saldırı niyeti taşımamalıdır.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 26.10.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder