İNSANSI HER ŞEY BİR KÜLTÜR ÜRÜNÜDÜR 4
Bu dördüncü yazıyla toplumsal kültürümüzün bir parçası olan
içki içme kültürünü anlattığım yazı dizimizle içkiye methiyeler düzmek amacında
değilim. İçkiyle başı hoş olmayan bir Yeşilaycı olarak bir gerçeğe sadece ışık
tutmak istiyorum, o kadar. Yabancılardaki ayak üstü içme, azar azar, tadımlık,
sık sık içme alışkanlığının tersine bir içki geleneğimizin olduğunu göstermek
niyetim. Sanıldığının aksine Türk içki geleneği mesleki veya sosyal bir
toplantı amacı taşıyabilir, ikili bir görüşme bir hasret bitirme niyetini
içerebilir, bir başarı kutlaması veya bir başarısızlık tesellisi amacını
güdebilir. Hatta bir sorun çözme görüşmesi gibi ciddi konuları kapsayabilir.
Kuru kuruya içilmez, ille sofra gerektirir. Tek kişilik içme faslı bile
mütevazide olsa sofrasız olmaz. Türk içki kültürü debdebeli bir sofra
gerektiren ve ona bağlı olarak kuralları olan kültürdür. Bize has içki olan
rakıyı içmenin kurallarını anlattığımız yazımıza devam ediyoruz.
...
11. “Hey!”, “hişt!”, “pişt!” gibi ünlemler kullanılmaz.
Argo dedikse de seslenme ünlemlerindeki saygısız argolardan
söz etmedik. Bir kişinin adı bilinmiyorsa ona seslenmenin daha uygun biçimleri
kullanılabilir.
12. Memleketi herkes meşrebine göre kurtarır karışılmaz.
Kimsenin siyasi görüşüne karışılmaz. Herkesin kendine göre
kurtuluş reçetesi vardır. Herkes ülkesini kurtarmaya hazırdır, içki sofrasında
buna tepki verilmez.
13. Yemek yenilmez.
Çilingir sofrası denen içki sofrasında yemek yenilmez. Ağzı
tatlandırmakla birlikte alkolün etkisini hem azaltmak, hem uzatmak için
yiyecekler hazırlanır.
14. Meze tırtıklanır, karın doyurulmaz.
Ufak parçacıklarla içkinin altını doldurmak için meze denen
içki yemeği yenir. Amaç karın doyurmak değildir.
15. Şalgam suyu, soda, ayran, çay yanına konabilir, içine
konmaz.
İçkinin yanına her türlü soğuk-sıcak içecek alınır. Alınan
her içecek alkolün etkisini azaltır. Yalnız bu içecekler rakının içine su hariç
konmaz. Su konunca anasonun rengi ortaya çıkarak rakı ayran görüntüsünü alır.
Anasonun görüntü ve kokusunu sevmeyenler rakıyı sek içer. Sek içtikten sonra
su, şalgam suyu, soda veya ayran içilir.
16. Kafaya vurup “lölölö!” demek gibi zevzek şakalar
yapılmaz.
Şakalar rakı masalarının vazgeçilmezlerindendir. Fakat küçük
şakalar yapılır. Algı düzeyi çok düşük şakalar olduğu gibi ağır şakalarda
yapılmaz.
17. Masada kitap, dergi, hele laptop asla bulunmaz.
İçki masalarında amaç içki içmektir. Hiçbir yan konunun içki
masasında yeri yoktur.
18. Zeki Müren de, Giuseppe Verdi de dinlenir;
Müzikte içki masalarının önemli figürüdür. İçki içenlerin
kültür düzeyi dinlenecek müziği belirler. Bana sorarsanız içki sofralarının
müziği Türk Sanat Müziğidir. 1940-1970 arasının besteleri tercih edilmelidir.
19. Varsa müzik duyulacak kadar açılır bağırtılmaz.
Müziğin hüznünde kaybolmamak, yada masanın ahengini bozmamak
için konuşulanları duymaya engel olmayacak düzeyde ses açılmalıdır. Çilingir
sofrası gazino ve düğün sofrası
Değildir.
20. Hüzün de neşe de eksik olmaz.
Kahkaha gözyaşının kardeşidir. Gülerken ağlanabilir,
ağlarken gülünebilir. İçki sofrasında da hüzün ve neşenin olması çok doğaldır.
Çünkü hayatın nabzı ordada atıyor. Üstelik daha da duyarlı olarak...
21. Masada ağlanmaz.
İçki masasında ağlanmaz. Ağlayana çocuk musun sen denir.
Sulu gözlere yer yoktur. Acımasızlara da vicdansızlara da o sofrada yer
yoktur.
22. Ağlayan çıkarsa konu değiştirilir, avutulmaz.
Ağlayanın seviyesine inip nedenini sorduğunuzu bir
düşünsenize... o kafayla yakınmalar biter mi? İşin yoksa avutmaya çalış.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 16.10.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder