Bu yazıyla yazı dizimizin 6. bölümüne erdik. Daha öncede
belirttiğim gibi toplumsal kültürümüzün bir parçası olan rakı içme kültürünü
anlattığım yazı dizimizle içkiye methiyeler düzmek amacında değilim. İçkiyle
başı hoş olmayan Yeşilaycı olarak bir gerçeğe sadece ışık tutmak istiyorum, o
kadar. Yabancılardaki ayak üstü içme, azar azar, tadımlık, sık sık içme
alışkanlığının tersine, sofrasıyla, sohbetiyle, kuralıyla bir içki
geleneğimizin olduğunu göstermek niyetim. Sanıldığının aksine amaçsız içilmez.
Törensel bir yanı vardır. Türk içki geleneği mesleki veya sosyal bir toplantı
amacı taşıyabilir, ikili bir görüşme bir hasret bitirme niyetini içerebilir,
bir başarı kutlaması veya bir başarısızlık tesellisi amacını güdebilir. Hatta
bir sorun çözme görüşmesi gibi ciddi konuları kapsayabilir. Bize has içki olan
rakıyı içmenin kurallarını anlattığımız yazı dizimizi kaldığımız yerden
sürdürelim.
...
32. Zırt pırt tuvalete gidilmez .
Rakı masasında kimileri sık sık tuvalet bahanesiyle masadan
kalkar. Oysa muhabbetin tam koyulaşacağı anlar vardır, o bir türlü sağlanamamış
olur. Aklı başında rakı içen buna özellikle dikkat eder.
33. Masada yellenilmez.
Afedersiniz ama kimileri rahatlamak amacıyla gaz
boşaltmaktan kaçınmaz. Bu da kültürsüzlüğün işaretidir. Samimiyeti sululukla
karıştıran çok var. Kültürlü kişilik oturmuş kişiliktir. Görgü kurallarına
uymak nezaketin ve buna bağlı olarak kültürün izini taşır. Rakı sofrasında
rakının dozu biraz kaçınca kültürsüzlük açığa çıkarak laubalilik başlar. Her
şey hoş görülsün anlayışı hakim olur ki bunun sonu yoktur.
34. Masada geğirilmez.
Geğirmekte yellenmekten farkı olmamalı. Fakat her ülkede her
ikisi farklı kabul görülür. Konumuz Türk içki kültürü olduğuna göre geğirmek
yellenmek kadar vahim sonuçlar doğurmaz. Genede geğirmemek görgü kuralı gereği
olarak kabul edilir.
35. Masaya müzisyen alınmaz.
Görgüsüzlüğün bir örneğide masaya müzisyen veya dansöz
almaktır. Böyle yerlerde içilmemesi tercih edilmelidir. Müzik icra edilen
yerler musikişinas dinleyicilerin rağbet ettiği yerler olması kültürün önemli
bir parçasıdır. Müzik sohbetin ön plana çıktığı durumlarda arkada fon müziği
olarakta yer alabildiği gibi, sadece müzik dinlenen, içkiyle müziğin etkisinin
arttırılması amaçlanabilir. Eskiden Klasik Türk Musikisinin özel dinleyicisi
makamları ve hangi makamın hangi makama bağlanabileceğini bilirdi. Kulak bozan
hiçbir icraya ilgi göstermezdi. Bugün sofradan yürüyüşe, yürüyüşten sohbete
kadar bir bozulmanın olduğunu görüyoruz. Ne şehirli ne köylü olan kalabalıklar
her kenti koruya giren filler gibi çoraklaştırdılar. Her yerden zevksizlik
fışkırıyor baksanıza.
36. Azıcık uçulabilir ama yalan dolan olmaz.
Hikâyeler gerçekte olabilir, hayal ürünüde olabilir. Hayal
ürünü asla yalana dolana sarılmamalıdır. Yalan söyleyende hemen belli olur.
Hele yalanını takip etmeyip aynı konuyu herkese ve her seferinde farklı
anlatansa tek celsede kırmızı kalemi üzerine yerdi.
37. Yüksek sesle konuşulmaz.
Her masa ayrı bir ülke gibidir. Yada ayrı bir apartman…
toplu yaşamanın kurallarını bilmeyenler her yerde yüksek sesle ve gürültüyle
konuşur. Oysa kültürü özümsemiş kişilerde görgü kurallarına uymamak bir utanç
sebebidir. Kat komşularına saygı gösteren, karşı masayada saygı gösterir.
38. Kazak pantolonun içine sokulmaz.
Şekil şemalde çok önemlidir. Darmadağınıklık, yada özensiz
düzenlilikte bir yerde aynı sıkıcılığı doğurur. Kimsenin göz zevkini bozmaya
hakkı yoktur.
39. Çıplak, yarı çıplak durulmaz.
Alkol alan alkolun ciğerlerde oksijenle karşılaşmasıyla
yanınca hararetlenir. O hararete dayanmak zorlaşınca soyunan mı ararsınız,
üstüne kovalarla su dökünen mi? Son derece çirkin görüntülerdir bunlar.
Böylelerinin rakı masasında yeri yoktur.
40. Şiir konuşulur, şiir okunmaz.
Şair ve şiirden konuşulur, ana tema üzerine fikirler beyan
edilir. Bunu destekleyecek bir dörtlük veya bir mısra örnek verilir. Fazlası
tahammülü zorlar çünkü. Amaç hoşça vakit geçirmek olunca kimseyi bıktırmamak
şart olur.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 21.10.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder