Şimdi uzağım belki...
Ama belli mi olur ?
Belki demli bir ‘Çay’ kokusuyla gelirim..!
Belki ‘Yağmur’ olur yağarım şehrine..!
Belki de ‘Rüzgârla’ düşerim önüne..
Sen yeter ki bekle..
…
Dilimizde çay kelimesinin üç anlamı var. İlki coğrafi terimdir. Dereden büyük, ırmaktan
küçük akarsuya çay denir. İkincisi bu kadar kısa geçiştirilecek konu değil. Eni konu
düşünülecek, üstüne kafa yorulacak bir konu. Nede olsa artık Türk içeceği denildiğinde o
geliyor akla. Yani bir içeceğe de çay diyoruz.
Bir ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağıdır önce. Bu yaprağın demlenmesiyle elde
edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek olur sonra. Ardından gelsin bardaklar,
gitsin bardaklar. İnce bellisinden...
...
Tıpkı Aşk gibi üç harflik kelimedir Çay.
ve tıpkı aşk gibi;
ne vakti vardır bir bardak çayın,
ne sebebi, ne de mevsimi !
...
Üçüncü anlamına gelince, bu içeceğin etrafını süsleyen börek, pasta vb. yiyeceklerle misafir
ağırlanan toplantıya da çay denir.
Bu arada yazımıza başlık olan şu; “Taşan Kanı Çay” ne demektir ona bakalım. Tavşan kanı
çay renginden dolayı değil, tavşan kanının çokluğundan dolayı yapılan benzetmedir. Avlanan
bir tavşanın yenebilmesi amacıyla kanı yeterince akması için bir gün karda yatırılması gerekir.
Bunun için Tavşan kanı gibi çay, çabuk bitmeyen bereketli çay demektir.
Çayın bitkibilim ve kimya ile tanımlanan sosyolojisine de göz atalım.
Çaygiller ailesinden, çiçekleri çift eşeyli, yani erli dişi, nadiren tek eşeyli, kapsül tipi
meyveleri olan, genç yaprakları toplanıp özel metotlarla kurutularak içecek olarak kullanılan,
ülkemizin Doğu Karadeniz bölgesinde kültürü yapılan, asıl vatanı Çin ve Japonya olan, her
dem yeşil, ağaççık ya da çalı formundaki bitkidir çay. Yapraklarında % 2-4 arasında kafein,
az miktarda teofilin ve teobromin, % 10-20 arasında tanen, % 1-1. 5 uçucu yağ içeren,
hekimlikte enfüzyon biçiminde uyarıcı, idrar söktürücü ve sürgün önleyici olarak kullanılan
çaygiller familyasından bir bitki.
Çayın daha önce milli içeceğimiz olan ve bize özgü pişirme tarzıyla anılan kahvenin yerini
aldığını söyleyebiliriz. Kahve altı demek olan, içimindeki hazzı arttırmak amacını taşıyan
kahvaltı dediğimiz bir vakit yemeğine adını verecek kadar sevilen kahvenin geçmişine
rağmen bugün gazlı içeceklerin bile gerisine düşmüştür. Çay, bitkisinin kökeni başka ülkelere
uzansa bile, milli içeceğimiz olmayı çok sevilip, çok tüketilmesiyle hak etmiştir.
Yüzyıllarca süregelen bir geleneksel lezzettir çay. Her türlü gizeme tanıklık eden Doğu’nun
dünyaya bir armağanıdır.
...
Hem herkes bilmez;
Çay’ın da hisleri vardır
Sevilmek ister ve her boşlukta hatırlatır kendini muhabbet ehline.
...
Çayın dünya ve ülkemizde tarihi geçmişini de gelecek yazıya bırakalım.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 15.02.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder