Eğlence, öteden beri bilinen şekliyle kaygı ve endişeden
uzak, bedeni ve aklı ezmeden gönlü dinlendirme işidir. Hafif sporlar, örnek
vermek gerekirse yürüyüşler tanımın içindedir. Siz isterseniz bu tanıma giren
şeylerle bu konunun içini doldurabilirsiniz.
Bu konunun dışında eğlence olarak sayılabilecek o kadar çok
şey var ki, saymakla bitmez. Aktif veya pasif katılımla eğlence olgusuna
çeşitlilik katmamız mümkün.
Önce aktif katılımdan söz edeceksek; yürüyüş, koşu, yüzme ve
içinde yarışma bulunan futbol, basketbol, masa tenisi, bilardo yada gene içinde
yarışma bulunan masa oyunları okey, tavla, konken, pişti gibi oyunlardan söz
edebiliriz.
Pasif katılım dediğim eğlence seyirlik eğlence biçimleridir.
Televizyon, tiyatro oyunu, sinema filmi, her türlü yarışma içerikli takım
oyunları seyretmek bu tip eğlencedendirler.
Eski yunan felsefesinde eğlence, toplumun biriken gerilimini
almak, yada azaltmak için gereklidir. Tiyatro oyunu bunun için kullanılmıştır.
O dönemin açık hava tiyatroları günümüze kadar gelerek bu savı doğruluyor.
Sokrates’in öğrencisi Eflatun (Platon) ve onun öğrencisi
Aristo eğlence biçimleri içinde en başta saydıkları tiyatro oyununun
sistematiğini kurmuşlardır. Aristo, başlangıç noktasından bitiş noktasına giden
yarım daire eğrisiyle bu sistematiği tanımlar. Buna göre her oyunun tanışma
faslının olduğu bir girişi, olay
örgüsünün karmaşıklaştığı bir gelişimi, bütün soru ve düğümlerin çözüldüğü bir
sonu vardır. Tıpkı hayatın kendisi gibi.. Tiyatro izleyicilerinin bu eğriyle
oyunun sonunda günlük gerginlikten arınmış olarak evlerine dönmeleri
amaçlanmıştır. Çünkü devletin devamlılığı için sakin kalabalıklar gereklidir. O
dönemlerde kalabalıklar sadece tiyatroyla sakinleştirilmemiştir. Arenalar da
bunun için vardı. Burada insanlar genellikle yakalanan asilerin canları
karşılığında insan yada yırtıcı bir hayvanla kapıştırılmasını seyrederek
sakinleşirdi. Bu gün İspanya’da boğa güreşi eski bir alışkanlığın değişik
biçimde devamıdır
20. yy’da tiyatroya sinema ve futbol eklenmiştir. Yani
insanlar bir görüşün iktidarı için ya eğitilmiş, yada uyutulmuşlardır. Futbol
bu görevi çok güzel üstlenmiştir. Portekiz diktatörü Salazar bunu 3f
ile formüllendirmişti. Portekiz halk şarkıları demek olan Fado, karnaval veya panayır eğlenceleri demek olan Fiesta ve Futbol 3F formülünün 3
ayrı unsurudur.
Görüyorsunuz ya, eğlence deyip geçmemek gerek. Eğlence
olarak gördüğümüz her şey bir şekliyle mutlaka ummadığımız bir amacı
taşımaktadır.
Bilgisayar oyunlarından rakibi görmeden internet yoluyla
canlı olarak oynanan oyunların da bu amacı taşıdığını biliyorum. Hatta bu
oyunlarla daha da öteye gidilerek oyuncuların bulunduğu coğrafyanın etkileriyle
edindikleri deney ve tecrübelerin kaydedildiğini öğrendiğimde inanın çok
şaşırdım. Bu gün Salazar’lar sadece Portekiz’i değil bütün dünyayı
yönetiyorlar.
11 eylülde el-kaidenin vurduğu iddia edilen ikiz kule
olayının ardından Afganistan’a giren Amerika kurduğunu söylediği silikon
vadisinde her yaştan her milletten oyun meraklısına Afganistan dağlarının
tıpkısını bir oyuna yerleştirerek sunmuş. Her oynayanın neler yaptığını
uzmanlara izlettirerek, Afganistan savaşında uyguladığı planı oluşturmuş.
Anlaşıldığı gibi artık internetten canlı oynanan her oyuna kuşkucu bakmak
gerekir.
Eğlence artık bir sektör. Eğlence sektörüne aktarılan parayı
görenin iştahı kabarıyor. Müzik, spor, turizm bu sektörün birer parçası. Bu
konularda bir yenilikle karşılaşmadığımız gün yok nerdeyse.
Bu boyutuna bakarak eğlencenin sanıldığı kadar masum
olmadığını söyleyebiliriz.
Peki masum bir eğlence biçimi yok mudur? Olmaz mı? Var
tabii! İnsanları bir arada tutan ve kaynaştıran eğlencelerden sohbeti kim
sevmez? Hele şakacı, yaptığı esprilerle ortama canlılık katan kişilerle olursa
tadına doyulmaz. Turistik gezi, satranç, dama, dört kişiyle oynanan okey ve
konken (şimdi katlamalı denen bir adı var, benim gençliğimde elli bir de
denirdi) masum oyunlar sınıfına girerler. Çocukların doğayla kucak kucağa
oynadıkları her oyun masumdu. İp atlama, körebe, uçurtma uçurma.. siz hiç
günahkâr körebe gördünüz mü? Hain uçurtma yada?.. İp atlayanların dünyayı
dolandırdıkları görülmemiştir.
Şimdi eğlenme nedir diye sorulduğunu var sayalım:
Neşeli, hoşça vakit geçirme.
Alay etme.
Oyalanma.
Eğlenmek işi.
Eğlencenin sonuçlanmış şekli eğlenme kelime anlamı olarak
ilk maddesiyle bir amacı, üç maddesiylede üç değişik anlamı içerir.
İşi azıtmadan eğlenmek günümüzde erdem ve yetenek sorunudur.
12.06.13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder