Merhaba dostlar! Gene bir
Pazar gününde, belki kahvaltı masasında, tıpkı eski yabancı mutlu aile
filmlerin de olduğu gibi gazeteleri karıştırırken çayınızı yudumluyorsunuz
belki.. Bu satırları okuyorsanız nerde, nasıl olursam olayım mutlu olacağım.
Havalar iyice ısındı. Zaten
yaz mevsimini beklemiyorduk? İşte artık yaz mevsimini yaşamaya başladık. Ne
kadar olur bilemem ama sıcak yaz gününüze gene şiirlerimle tat katmaya geldim.
***
BİTMEYEN ÖZLEM
Bir puslu sabaha daha uyandım
Gözlerim özledi artık güneşi
Yalnız yaşamaktan bıktım
usandım
Ellerim özledi bir dost elini
Uyandığımda güneşli bir gün
görsem
Bitecek özlemi gözlerimin
Usançlı yaşamıma bir dost
girse
Bitecek özlemi ellerimin
Kıraç toprak gibi tüm
duygularım
Yüreğim özledi artık sevgiyi
Sessizlikten çatladı
dudaklarım
Dillerim özledi artık ezgiyi
Bir sevgi filizlense
duygularımda
Bitecek özlemi yüreğimin
Bir ezgi gezinse dudaklarımda
Bitecek özlemi özlemlerimin
Aydın
Göle
1975
Bu şarkı sözü besteden sonra
geldi. Bazen öyle olur, beste dilsiz doğar bazen. Sonra ona dil kazandırmaya
çalışırsınız, ama üstüne yakışmayan elbise gibi durur. Bu şarkı sözü besteyle
örtüştü çok şükür.
***
Şimdi sizlere benim çevremde
en çok sevilen, en çok bilinen bestemin sözlerini şiir olarak sunmak istiyorum.
***
GÖĞÜN GÜRLEDİĞİ BİR GÜN
Göğün gürlediği bir gün
Dönmemecesine gittiğinde sen
Hayalin tıklattı kapımı
Senden gelen usançla açmadım
Ama içeri girdi kapımı kırıp
Tüm karşı koymalarıma rağmen
Senden görmediğim
sevecenlikle
Ortak oldu yıkılmışlığıma
Oysa seni seni unutmak
Aklımdan çıkarmak istiyordum
Tutamadığım, dokunamadığım
sen
İmkansız artık varken
Zehir acısı boğazıma
Çöreklendi gün be gün
Ağlamaklıdır gözlerim
İçli şarkılar çınlıyor
ıslığımda
Beynimin en derin hücresinde
Prangalara vuruldu hayalin
O sevecen, o dert ortağım
Tutsak oldu arzularıma
Oysa seni, seni unutmak
Aklımdan çıkarmak istiyordum
Tutamadığım, dokunamadığım
sen
İmkansız artık varken
Aydın Göle
1976
Bu beste ilk haliyle bir halk
şiiriyle doğmuştu. O yıllarda galiba web ofset sahibi Haldun Simavi’nin
çıkardığı “SON” adında bir gazete
alıyordum. Orda günlük küçük hikayeler yayınlanırdı. Bizim halk hikayelerini
trt radyolarından dinleyerek, o gazeteden de okuyarak öğrendim. Tahir ile Zühre hikayesi içinde halk şiirleri
vardı. Şimdi hatırlayamadığım bir şiiri o bestemin ilk aşamasında kullandım.
Yıl galiba 1972 idi. Dört sene sonra sözleriyle oynarken bu sözler sökün etti.
Şimdide sizlere bestelenmemiş
şiirlerimden birini sunuyorum. O yıllarda yirmili yaşlardayım ama bu gün bile
neden olduğunu bilemediğim bir şekilde “zamana” takılmış kalmıştım. Yaşlandıkça
korkularım azaldı galiba.
***
GECE VE ZAMAN
Gün bitimi soyunur çırılçıplak
gece
Bana inat sevişir zamanla
rezilce
Titrer ellerim, gözlerim
dolar
Soluksuz doruklarında
anılarımın
Değil gündüzlere,
Yıllardır bir titrek mum
ışığına hasretim
Islak saç diplerime
Bir soğuk rüzgar eser sensiz
Ölüm yanı başımdadır sanki
Gitar kara kara inliyor
ellerimde
Mutlu, umutlu şarkıları
unuttum
Yalnız koyup beni, us’umu
terk ettiler
Gözlerim ıslak ağlamaklı
Boğasım gelir çıplak geceyi
Boğasım gelir rezilce
seviştiği zamanı
Titrek ellerim güçsüzlüğümü
haykırır
Aydın Göle
1976
***
Şiirlerime isim koymayı
beceremediğim için mi nedendir, çok şiirimin adı yok. Bir bakıma isim şiiri
sınırlar, şiiri okuyan belki düşüncesinde başka bir şey düşünür isimine
bakarak, karşılaştığıysa başka bir şey olabilir. Daha sonraları şiirlerime isim
vermemek daha çekici geldi bana.
Evet okuyucu dostum aşağıda
okuyacağın şiire sen olsan ne isim koyardın? Şiirin her mısrası isim olabilir
bence. Biri seçilip konulduğunda bütündeki anlamı vermiyor. Dene ve gör dediğimde haklı olduğumu
göreceksin.
***
Kimi dertten içer, kimi
sevinçten
Bense bilmiyorum neden
içtiğimi
Sorma,
Doldur meyhaneci bardağımı
Akşamın hüznü sarınca her
yanı
Nedense ayaklarım çeker buraya
beni
Yorgunluk atmak için mi desem
Dost yüzü görmek için mi?
Bilmiyorum ya
Gelirim böyle telaşlı,
telaşlı
Aydın Göle
1976
***
İSPATLA
Bana beni anlatma
Ben beni biliyorum
Saçlarımın rengi
Gözlerimin bakışı
Boyum bosum
Umurumda değil
Biliyorum bunlar olmasa
Ben, ben olmazdım
Ve ben olmasam
Bu sevda olmazdı
Bana beni anlatma
Ben beni biliyorum
Beni sevdiğini de
Söyleme boşuna
İspatla!
Aydın Göle
1977
***
Bir başka isimsiz şiirimi
daha sunmak istiyorum. Unutmayın ki ilk gençlik yıllarım ve ben özürlüyüm. Bu
kısa şiirde o durumun ruh halini bütün çıplaklığıyla göreceksiniz. Buyurun
okuyun!..
***
İnsanım
Sıcacık duyarım
Sıcacık görürüm
Sıcacık severim de
Tutamam sıcacık
Okşayamam
Bir kumaşı bile
Aydın Göle
1978
***
Benle geçirdiğiniz her dakika
için sizlere çok teşekkür ederim dostlar. Bu yazının da ucu göründü. Gitmek
vaktidir. Haftaya gene şiirlerle söyleşmek üzere..
Şiir ve şarkı gibi sevgiler
içinde olmanız dileğiyle hoşça kalın!..
09.06.13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder