Gazete tarihini incelediğimizde ilk gazetelerin bir-iki yüz adet basıldığını, teknoloji ile basım ve dağıtım imkânlarının gelişip artmasıyla gazetelerin baskı sayısı milyonu geçtiğini, 20. yüzyılla birlikte amaçladığı okuyucu kitlesine ulaşabildiğini görürüz. Yazı dizimizle gazete tarihini incelemeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.
*Berliner veya Midi: 470 mm x 315 mm: Bu boyda gazeteleri
genellikle Avrupa’da görmekteyiz. Fransız Le Monde, İtalyan La Stampa bu boyda basılan
gazetelerdir. İnternet ve TV yayıncılığı karşısında kan kaybı durmayan önemli
oranda reklam gelirleri azalırken baskı giderleri artan ünlü büyük boy gazeteler
orta boyutta yayınlanmaya başlamıştır. 12 Eylül 2005 tarihinde ünlü İngiliz gazetesi
The Guardian orta boyuta geçmiştir. Belçika’dan De Standaard ve İsviçre’den Fluck
gibi ciddi içerikli gazetelerin satış kayıplarına bağlı gider sorununu çözmek
amacıyla küçük (tabloid) boyuta geçerek başarılı olmaları ülkemizde de
tartışılmış hatta Radikal gazetesinin bu boyda yayımlanması gündemimize konu
olmuştur.
* Bütüncül (Kompakt), gazete endüstrisinde kullanılan
broadsheet kalitesindeki baskının, küçük boyutta basılmasıyla ortaya çıkan
gazete boyutudur. The Times gazetesi bu boyutta yayın hayatını sürdürüyor.
Gazete çeşitlerinden sonra sırada Osmanlı’dan günümüze
Türkiye’de gazete tarihi var.
Hatırlarsanız ilk Türkçe gazetenin “Vekdyi-i
Mirsiye” adıyla Kahire’de 1828 yılında yayınlandığını belirtmiştim. Kahire
Mısır’ın ezeli başkenti, o dönem Osmanlı’nın eyalet merkezi durumundaydı. İstanbul’da
değilde Arap nüfuslu bu şehirde ilk Türkçe gazetenin çıkmış olması şaşırtıcı.
Kahire’den 3 yıl sonra 1831’de İstanbul’da çıkan ilk gazete devlet gazetesi
olan Takvim-i Vekaî’dir. 1840 yılında Ceride-i Havadis, Devletin gazetesinden
29 yıl sonra 21 Ekim 1860 yılında özel sektöre ait ilk Türkçe gazete olan
“Tercüman-ı Ahval” yayın hayatına başlamışlardır. Devletin güdümündeki Takvim-i
Vekaî, yalnızca devlet büyüklerine, bilim adamlarına, yüksek rütbeli memurlara,
taşradaki yöneticilere ve elçiliklere gönderilmek üzere 250 adet basılırken,
Ceride-i Havadis ve Tercüman-ı Ahval’de gazete baskı sayısı birkaç bine ulaşmıştır.
İlk gazete dağıtıcılığı 1862’de başlar. Dağıtıcılar o
dönemde çıkan gazetelerin ücretli çalışanlarından oluşuyordu. Bunlar gazeteleri
belli yerlere götürüp bırakıyor, okuyucular buralardan gazeteleri alıyorlardı.
21. yüzyıldan geriye gazete yayıncılığımıza baktığımızda 19.
yüzyılın ilk yarısına ulaştığımızı gördük. O dönemden bu güne gazete
yayıncılığı haberleşme konusunda daima önemli rol oynamıştır. O zamanki şartlar
altında bütün ülkeye yayılamayan, genellikle İstanbul’da yayınlanan gazeteler,
ancak yakın çevredeki belli sayıda okuyucuya ulaşabiliyordu.
Eski adıyla müvezzilik olan gazete gezici (seyyar) satıcılığı İstanbul’da ilk gazetenin çıkışından 37 yıl sonra 1878 yılında oldukça ilerlemişti. Gazete satan kimse, kolunun altına aldığı ve bir iple omuzunda taşıdığı gazete veya gazeteleri, “yazıyor, yazıyor, .....” diyerek sokaklarda satmaya çalışmıştır. Türk basınında bu şekilde gazete satıcılığı1980’lere kadar ulaşmıştır.
Eski adıyla müvezzilik olan gazete gezici (seyyar) satıcılığı İstanbul’da ilk gazetenin çıkışından 37 yıl sonra 1878 yılında oldukça ilerlemişti. Gazete satan kimse, kolunun altına aldığı ve bir iple omuzunda taşıdığı gazete veya gazeteleri, “yazıyor, yazıyor, .....” diyerek sokaklarda satmaya çalışmıştır. Türk basınında bu şekilde gazete satıcılığı1980’lere kadar ulaşmıştır.
*
Yazımızın bu bölümünde izninizle çocukluk zamanlarıma
anılarla yolculuk yapmak istiyorum.
Ben çocukluğumdan, İstanbul’a gittiğimizde yoğurtçular,
sütçüler, zerzevatçılar (İstanbul’da sebzecilere zerzevatçı derlerdi) ve daha
pek çok unuttuğum satıcılarla birlikte gazete satıcılarınında seslendiklerini
bilirim.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 18.01.16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder