Gazete tarihini incelediğimizde ilk gazetelerin bir-iki yüz
adet basıldığını, teknoloji ile basım ve dağıtım imkânlarının gelişip
artmasıyla gazetelerin baskı sayısı milyonu geçtiğini, 20. yüzyılla birlikte
amaçladığı okuyucu kitlesine ulaşabildiğini görürüz. Yazı dizimizin geçen
bölümünde gazete tarihini incelerken ülkemiz gazeteciliğinde müvezziliğin,
gezgin satıcılığın yerini söz ederken bu konudaki izlenimimde “Ben
çocukluğumdan, İstanbul’a gittiğimizde yoğurtçular, sütçüler, zerzevatçılar
(İstanbul’da sebzecilere zerzevatçı derlerdi) ve daha pek çok unuttuğum
satıcılarla birlikte gazete satıcılarınında seslendiklerini bilirim.” Demiştim.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
*
Bizim burada sokağa çıkma yasağı uygulanan nüfus sayımı
sırasında, bazende Pazar günleri gazete satıcısı geçerdi. Bugün Adnan Menderes
caddesi üzerinde Elit Otelinin olduğu köşede eskiden bakkal vardı. Hatırladığım
kadarıyla 1960-1970 arasında o bakkalı işleten Nurettin adında eski gelme
Boşnaklardan bir ağabeyimizdi. O yerin adı hala bakkallar durağıdır. O Nurettin
ağabey daha sonra ailevi sebeplerle bakkalı kapattı, gazete satıcısı oldu. Eski
Bakkalı gazeteci dükkânına dönüştürdü. Bir süre sonra işi müvezziliğe yani
gezici satıcılığa çevirdi. 1976-82 arası ondan her gün gazete alırdım. Bazen
ruhsal durumu elvermez gazeteleri ertesi gün dağıtırdı. Bir gün öncenin
gazetesiyle o günün gazetesini birlikte aldığımda olmuştur. Zamanla bu gazete
satışı iki üç gün gecikince daimi müşterisini kaybetti.
Yeterince özele indik, artık konumuza dönelim.
*
Cumhuriyet döneminde gazete dağıtıcılığını iki bölüme
ayırabiliriz. İlki; gazetelerin kendi imkânlarıyla, buldukları kişiler
aracılığıyla gazete dağıttıkları örgütsüz dönemdir. Bu bölüm 1959 yılında bitmiştir.
İkincisi ise dağıtım şirketlerinin kurulduğu örgütlü dönemdir. Bu dönemde
gazete dağıtımı kitleselleşmiş daha çok okuyucuya erişmek mümkün olmuştur. Ülkemizde
giderek artan kara ve demir yollarının gazete dağıtımına katkısı çoktur.
1946’da başlayan çok partili sistemle kentleşme ve okur yazar oranı arttı.
Gazete satışları bundan da olumlu yönden etkilendi. O döneme kadar sadece büyük
şehirlerde bulunan “Gazete Bayiliğine, yani aracı kuruluşlara diğer şehirlerde
de ihtiyaç vardı.
1957 yılında siyasal hayat hareketlenince gazete sayısı
arttı. Bu artışın ardından “Kitle Gazeteleri” doğunca ulusal dağıtımın
yapılması zorunlu duruma gelmiştir. Bunun üzerine gazeteler aldıkları kararla
ortaklaşa bir dağıtım şirkete kurdular. İlk dağıtım şirketi GAMEDA (Gazete
Dağıtım Ltd. Şti) 4 Eylül 1959 yılında Tercüman, Milliyet, Cumhuriyet, Yeni
Sabah ve Dünya gazeteleri ile Hayat mecmuasını çıkaran Tifdruk Matbaacılık
ortaklığı ile kurulmuştur.
1975 yılına kadar varlıklarını sürdüren “Madrabaz” adıyla anılan İstanbul bayilerinin sayısı 23’ü bulmuştu. Dağıtım şirketleri, İstanbul içinde kendilerine bağlı yaygın bir bayilik örgütü kurarak gazetelerin dağıtımını bu örgüt kanalıyla yapmaya başladılar. Bu değişimle birlikte kendiliğinden gelişmiş olan eski sistem, yerini, bayilik bölge sınırlarının belirlendiği ve bayilerin kurumsallaştığı bugünkü bayilik sistemine bıraktı.
SON
Yayın Tarihi: 22.01.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder