31 Ocak 2016 Pazar

HER ŞEYİMİZ GAZETE 1



Geçmişi çok daha eskilere gitmesine rağmen “Gazete” 20. yy’ın en yaygın haber organıydı. Günümüz hızlı haberciliğiyle sekteye uğrayan, daha düne kadar büyük ilgi gören gazeteler olağan üstü durumları yayınlandıkları illerde duyurmak amacıyla yıldırım baskılar yaparlardı. habercilikle yetinmezler, birde halkı bilinçlendirirlerdi. Amaçları sadece gazetecilik olan patronlar sayesinde kültürel ve eğitsel kaygılar taşıyanları da vardı. Köşe yazarları ilgiyle izlenir, hatta ünlü bir köşe yazarı gazeteye daha çok tiraj kazandırabilirdi. Kimi bilim insanları yazdıkları makalelerle gazeteler sayesinde bilim dünyasına yön verebilirlerdi. 

Her eve bir gazete bile girmezdi. İki gazete alan çok nadirdi. Başta çok gidilen kahvehaneler olmak üzere, bay-bayan kuaförleri gibi halka açık yerlerde işletmecisinin kültür veya hoşgörüsüne bağlı olarak mutlaka gazetelerden bir veya birkaçı bulunurdu. Devamlı gazete alamayan kişilerde hangi gazeteyi nerede okuyabileceğini bilirdi. Okuduğu gazeteyi satın alanlar almayanlara göre mekân seçiminde daha özgürdüler. Tıpkı sigara ve ekmekte olduğu gibi çok düşük kârına rağmen daha çok müşteri getirir düşüncesiyle bakkallar gazete satardı. Biz genellikle bir gazete alırdık. Hafta sonları gazetelerin verdiği ekler hariç, en az iki, seyrek olarakta evimize üç gazete girerdi. O durumda biriken gazeteleri ya kiloyla satar, ya konu komşuya ihtiyaçlarına göre kullanımları için verir veya biz çeşitli amaçlarla kullanırdık.
Bugün okur yazar sayısının ve eğitim seviyesinin artmasına rağmen gazete asıl amacının dışında kullanılmaktadır dersem şaka yapma dersiniz. Peki öyleyse şunlardan bir veya birkaçını yapmayan kaç kişi var?

1:
Diyelim ki karnınız acıktı ve çok uygun durumda değilsiniz. Dışarıdan bir şeyler söylediniz, yada evde atıştırmalık bir şeyler yiyeceksiniz. Ortalık kırıntı olsun istemiyorsunuz. Gazete “Sofra bezi” olarak imdadınıza yetişir.

2:
Ellerinizle her şeyi kolayca tutamıyorsunuz, tırnaklarınızın uzadığını anladınız. O zamanda bir “Tırnak kesme bezi” olarak emrinize amadedir.

3:
Yağışlı mevsimdeyiz. Karlar, yağmurlar camlara yağmayı çok sever. İçerdende soba, hatta kalorifer isi... dışarısı görünmez oldu mu? Silmek lazım. “Cam silme bezi” aramanıza gerek yok. Gazete camları bezden daha güzel parlatır.

4:
Bir ayakkabı aldınız ama ayağınızı sıkıyor. O zamanda ayakkabılarınızı gazeteyle doldurursunuz. Maksat ayakkabının biçimi bozulmasın. Oldu mu size “Ayakkabı genişletme aracı”?

5:
Sabah kalktınız. Eviniz sobalı. Mevsim kış, sobayı yakmak gerekir. Çabuk tutuşturmak için gazeteyle tutuşturursunuz değil mi? Peki mangal yapacaksınız, kömür attınız, kömürün güzel yanması için ateşin hava alması gerekmez mi? Bunun içinde mangalı gazeteyle yelpazelemez misiniz? Alın size “Soba ve mangal tutuşturma aracı!”

6:
Yaz mevsiminde belediyeler ilaçlamayla sivrisinekleri ve karasinekleri öldürüyorlar. Eskiden olduğu kadar olmasa bile burnumuza konan, sabah tatlı uykumuzu bölen bir arsız sinek ille vardır. Gündüzleri de tepemizde devamlı gezerek bizi sinir eder. Gazete ne güne duruyor. Dürün, vurun! İşte size “Sinek öldürme aracı!”

7:
Bizim evimiz son dönem evlerinden ama bacamız var. Kalorifer kullanıyoruz ama bacayı iptal etmedik. Sobalı evler yaza girince borular çıkarılıp temizlendikten sonra açıkta kalan bacalar için gazeteler “Baca tıkama kapağı”mızdır.

8:
Kapıları boyuyor, yada eve badana yapıyorsunuz. Elleriniz ne kadar titremese bile ille yerlere damlar. Sonradan onları çıkarmak kolay iş midir? Uğraşmayın canım, gazete ne güne duruyor? Hemen yerlere serin size kullan at “Badana boya örtüsü” olsun.

9:
Şimdi gerçi öyle yapan kalmadı. Her türlü ürünün o kadar üreticisi var ki, bir birlerini kesecekler nerdeyse; rekabet kolay şey değil tabii. Lakin tamirci dükkânlarının masa üstlerinde, birde bahçe masalarında “Masa örtüsü” olarak gazeteleri görürüz.


DEVAM EDECEK






Yayın Tarihi: 08.01.16

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder