30 Eylül 2014 Salı

“GÖRMEDİM ÖMRÜMÜN ASUDE GEÇEN BİR DEMİNİ”

Kaç senedir gündem hızla değişiyor. İletişim araçlarının yaygınlaşması her haberin her yere hızla ulaşması sonucu bilgi bombardımanına tutulmuş gibiyiz. Nerdeyse her saat başı yeni dünyalar kuruluyor. Sizi bilmem ama inanın benim başım dönüyor. Eski bir şarkı vardı, bilen bilir; “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” sözleriyle başlardı. Bu şarkı bestelendiğinde dünya ile birlikte ülkemizde yeşil cennetti mutlaka. Bu kadar kirli ve bu kadar gürültülü değildi. Buna rağmen şair “bir siyah gözün derdi”nden ömrünün dingin geçmediğini söylemiş. Hem o yıllar cumhuriyetin yeni yılları. İnsanlar vatan kurtarmanın ve kurmanın haklı gururuyla gelecekten umutluydular. Sevda hayatın güzelliği değil miydi? O zaman sevda varsın yaksın. Günlerin tek derdi bu olsun. Bu gün öylemi ya? Onların kurduğu vatan bugün bölünme tehlikesiyle karşı karşıya. Amerika’nın, kuzey Afrika ve orta doğu Asyasına biçtiği elbiseyi bize de giydirmek isteyeceğini herkes görüyor, biliyor. Bu durumda “Sevil neş’elen, sevme yanarsın” diyerek şarkı söyleyecek durumda değiliz. Bu gidişle daha çook “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” şarkısını söyleriz. Allah söyletmesin!

Dışarıda durum böyleyken içerde pekte farklı değil. İktidar muhalefet çekişmesi bir yandan, iktidarın cumhuriyetin yapısını dönüştürme çalışmaları bir yandan, insanları canından bezdirdi. Şimdi bu şarkıyı söyleyenler size göre haklı değil mi?

Bu sene üniversite seçme yerleştirme sınavlarıyla ilgili söylenti duymadım. Ama yakın zamana kadar neler duyulmadı bu konuda neler. Bu yüzden gençler bu şarkıyı söyleseler yeridir. Binbir güçlükle üniversite sınavlarına hazırlanırlar. Günü gelir sınavlara girerler. Sınav ertesi sınavlarda hile yapıldığını duyarlar. Birileri soru çalarak, yada soru cevaplarının şifrelerini öğrenerek fırsat eşitliğini lâfta bırakıp önlerine geçmiştir. Sözün kısası birileri kayırılarak diğerlerinin çabaları, hatta sınava hazırlanarak tükettikleri ömürleri çöpe atılmıştır. Dünyanın masrafını boşuna yapmış durumuna düşmek ne demektir tahmin edersiniz.

Son yıllarda en güvenilir sistemler bile zaafa uğratılmıştır. Ben her yerde rüşvet ve kayırma olur, eski kısaltılmış adıyla ÖSS’de, şimdiki kısaltılmış adıyla YGS’de kesinlike olmaz derdim. Olmazdı da. Sadece bu sınavlarda mı sorun var? Elbette hayır! Devletin açtığı her sınavda bir sorun çıkıyor. Ne gariptir ki dış tehlikeler varken bunun sayısı arttı. Nasıl bir nesil yetiştirilmek isteniyor? Yolsuzluğa, usulsüzlüğe  alışmış bir gençlikle erdemli toplum oluşmaz. Erdemsizlerden oluşmuş bir toplum yaşayamaz.  Kenarda köşede kalan birkaç erdemli insana da “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” şarkısını söylemek düşer.


Toplum yaşlılarıyla (bilgeleriyle) erdemi öğrenir. Gençlerin enerjileri ve dürüstlük tutkuları erdemle birleşince toplumdaki mutlu insan sayısı artar. Bunun üretimdeki etkisi yüksektir. Mutluluğun üretime etkisi üretimi arttırırken, üretimin erdemli insanların eliyle bilinçli tüketimi, mutluluğu sürdürülebilir kılar. İşte o zaman kimse “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” şarkısını söylemez. Çünkü her yer huzurun okşayıcı, ferahlatıcı esintileriyle dolacaktır.


Yayın Tarihi: 05.09.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder