ÖZEL KONU BAŞKENTLERİ 5
Ülkemizde bir yerin önemi ülke ekonomisine katkısıyla ölçülme
alışkanlığı 1960’lardan sonra başlamıştır. Yabancı ülkelerden verdiğim
örneklerde gördüğünüz gibi sadece ekonomik veya sadece sanat ve kültüre yönelik
uzmanlaşmaya rastlamak mümkün değildir. Rastladıklarımız da küçük ölçekli yerel
kalmaktan öteye gidemeyecek, belki günümüzde hayat bulamayan şeylerdir. Aşağıda
kentlerimizin hangi yönleriyle öne çıktığının örneklerini göreceğiniz bir liste
veriyorum. Bu listede (kültürel ve ekonomik) bazı izlere rastlarsınız, ama
yeterli olmadığını fark edeceksiniz.
* Bursa’nın İskenderi, havlusu (bursa havlusu bir markadır,
işte bu konu övüneceğimiz bir konu), kestane şekeri ve Arguvan şenlikleri
(dünyadaki tek ağaç şenliği).
* Çanakkale’nin şehitliği (buna söylenecek söz olamaz, atalarımız kendilerini feda edip şehit olmasalardı bugün bir vatanımız olmazdı).
* Van’ın kedisi (bu Allah vergisi durumu çoğaltarak dünyaya tanıtırsak önemli bir duruma gelebilir).
* Adana’nın kebabı
* Çanakkale’nin şehitliği (buna söylenecek söz olamaz, atalarımız kendilerini feda edip şehit olmasalardı bugün bir vatanımız olmazdı).
* Van’ın kedisi (bu Allah vergisi durumu çoğaltarak dünyaya tanıtırsak önemli bir duruma gelebilir).
* Adana’nın kebabı
* Afyon’un kaymağı (çok ünlü ama ünü yurt dışına da taşmalı)
ve sucuğu.
* Gümüşhane’nin pestili ve kömesi (çok yerel, dünyaya nasıl tanıtılır? Ülkemizin her yeri bu ürünleri tanımazken..)
* Erzurum’un cağ kebabı ve soğuğu (soğuk Erzurumluların yaptığı bir şey değil, cağ kebabı da yerel kalan bir kebap).
* Malatya’nın kaysısı (dünyaya tanıtılan bir ürünümüz ve övüncümüz.)
* Denizli’nin horozu (buda Allah vergisi, ülke ekonomisine ne katkısı olur acaba?)
* Ankara’nın kedisi, keçisi (bu ikisi Ankara’ya özgü ama insanın katkısı soru işareti..) , simiti ve döneri..
* Eskişehir’in lüle taşı (bununla da tespih, sigara ağızlığı gibi bugün ekonomiye katkısı az turistik anı eşyası üretilebilir).
* Rize’nin çayı (ülke içi hatırı sayılır bir tüketim ürünümüz, üretimi dünyaya satacak kadar değil mi acaba?)
* Diyarbakır’ın karpuzu (bize İran’dan erken yaz döneminde karpuz gelir. Diyarbakır karpuzu dışarı çıkar mı acaba?)
* Tekirdağ’ın rakısı (bizim rakımızı Yunanistan anason koymadan “Metaksa” adıyla dünyaya satıyor).
* İnegöl’ün köftesi
* Isparta’nın halısı (gülüylede meşhur olan Isparta halıcılığıyla İran halılarından sonra bölgemizde ikinci sırada yer alır. Dünyada Çin halıcılığı İran’la çekişirken Isparta 3. sıraya razı olur).
* Konya’nın Mevlâna Türbesi (dünyanın anladığını pek sanmadığım, sadece görsel şölen olarak izledikleri Anadolu İslam yorumu)
* İzmir’in kızları (işte boş bir konu. Verdiğim örneklere göre konu bile sayılamaz aslında)
* Trabzon’un hamsisi, horonu (iki şeyde yerel kültür örneğidir. Bir fuar veya kenti büyütecek daha kapsamlı bir konu değil.)
* Çorum’un leblebisi (leblebiyi sevmeyen yok ama bu konuda çorumu büyütecek bir konu değil.)
* Kayseri’nin, pastırması ve halkının uyanıklığı (pastırma için ne dense azdır. Çok uyanık oldukları söylenen Kayserililer ne yazık ki bu konuda uyumuş)
* Gümüşhane’nin pestili ve kömesi (çok yerel, dünyaya nasıl tanıtılır? Ülkemizin her yeri bu ürünleri tanımazken..)
* Erzurum’un cağ kebabı ve soğuğu (soğuk Erzurumluların yaptığı bir şey değil, cağ kebabı da yerel kalan bir kebap).
* Malatya’nın kaysısı (dünyaya tanıtılan bir ürünümüz ve övüncümüz.)
* Denizli’nin horozu (buda Allah vergisi, ülke ekonomisine ne katkısı olur acaba?)
* Ankara’nın kedisi, keçisi (bu ikisi Ankara’ya özgü ama insanın katkısı soru işareti..) , simiti ve döneri..
* Eskişehir’in lüle taşı (bununla da tespih, sigara ağızlığı gibi bugün ekonomiye katkısı az turistik anı eşyası üretilebilir).
* Rize’nin çayı (ülke içi hatırı sayılır bir tüketim ürünümüz, üretimi dünyaya satacak kadar değil mi acaba?)
* Diyarbakır’ın karpuzu (bize İran’dan erken yaz döneminde karpuz gelir. Diyarbakır karpuzu dışarı çıkar mı acaba?)
* Tekirdağ’ın rakısı (bizim rakımızı Yunanistan anason koymadan “Metaksa” adıyla dünyaya satıyor).
* İnegöl’ün köftesi
* Isparta’nın halısı (gülüylede meşhur olan Isparta halıcılığıyla İran halılarından sonra bölgemizde ikinci sırada yer alır. Dünyada Çin halıcılığı İran’la çekişirken Isparta 3. sıraya razı olur).
* Konya’nın Mevlâna Türbesi (dünyanın anladığını pek sanmadığım, sadece görsel şölen olarak izledikleri Anadolu İslam yorumu)
* İzmir’in kızları (işte boş bir konu. Verdiğim örneklere göre konu bile sayılamaz aslında)
* Trabzon’un hamsisi, horonu (iki şeyde yerel kültür örneğidir. Bir fuar veya kenti büyütecek daha kapsamlı bir konu değil.)
* Çorum’un leblebisi (leblebiyi sevmeyen yok ama bu konuda çorumu büyütecek bir konu değil.)
* Kayseri’nin, pastırması ve halkının uyanıklığı (pastırma için ne dense azdır. Çok uyanık oldukları söylenen Kayserililer ne yazık ki bu konuda uyumuş)
Diğerleri de şöyle sıralanıyor
Aydın’ın İncir’i, Manisa’nın mesir macunu, Balıkesir’in
höşmerimi, Antalya’nın Portakal’ı Amasya’nın Elma’sı, İzmit’in
Pişmaniye’si, İzmir’in Saat Kulesi, körfezi, İzmir-Tire’nin Şiş Köftesi, Manisa-Salihli’nin
Odun Köftesi, İstanbul-Şile’nin Şile Bezi, (işte dünyanın Türk icadı
olarak bildiği tek üründür.) İstanbul’un Boğaz Köprüleri,
Ayvalık’ın tostu, İzmir’in jantları, Gaziantep’in
baklavası, fıstığı, Mersin’in tantunisi,
Tekirdağ’ın köftesi. Çankırı’nın kaya tuzu ve kaya tuzu madenleri, leblebisi
Sakarya’nın ıslama köftesi, Bolu dağının sisi, Giresun’un fındığı, Samsun’un tütünü, Safranbolu’nun evleri - lokumu, Selçuk’un Efes’i – Meryemana’sı, Şirince’nin evleri - şarabı, Aydın’ın Efesi,
Düzce’nin Ahçısı, Kahramanmaraş’ın dondurması, Kütahya’nın çinisi, Mardin'in tarih kokan evleri, Zonguldak’ın taş kömürü, Susurluk’un ayranı, Adana’nın şalgam’ı, Kars’ın eski kaşar peyniri, İzmir-Çeşme’nin Kumru’su (sandviç),
Tekirdağ’ın köftesi. Çankırı’nın kaya tuzu ve kaya tuzu madenleri, leblebisi
Sakarya’nın ıslama köftesi, Bolu dağının sisi, Giresun’un fındığı, Samsun’un tütünü, Safranbolu’nun evleri - lokumu, Selçuk’un Efes’i – Meryemana’sı, Şirince’nin evleri - şarabı, Aydın’ın Efesi,
Düzce’nin Ahçısı, Kahramanmaraş’ın dondurması, Kütahya’nın çinisi, Mardin'in tarih kokan evleri, Zonguldak’ın taş kömürü, Susurluk’un ayranı, Adana’nın şalgam’ı, Kars’ın eski kaşar peyniri, İzmir-Çeşme’nin Kumru’su (sandviç),
***
İstanbul bir ülke modelimidir? Bence evet. İstanbul’un
ürettikleri ile meşhur semtlerini sıralamaya ne dersiniz? İçlerinde doğal
olarak üretim dışı konularda meşhur olanlarda var
Kanlıca’nın yoğurdu, Vefa’nın; bozası, Sarıyer’in
böreği, Çengelköy’ün salatalığı,
Ortaköy’ün kumpiri, Sultanahmet’in köftesi, (tabi onca tarihi yapının yanı sıra)
Beykoz’un paça çorbası, Paşabahçe’nin cam fabrikası, Çengelköy’ün hıyarı (belki de şimdi gökdelenlerin tepesinde yetişiyordur, yetişiyorsa) Bakırköy’ün ruh ve sinir hastalıkları hastanesi. Kavak’ın midyesi, Beşiktaş’ın çarşısı, Kumkapı’nın meyhaneleri, balık hali,
Bebek’in badem ezmesi, Moda’nın dondurması, Tuzla’nın köfte ve Mantısı, Çamlıca’da manzarası ile akla gelir. Kadıköy’ün de Salı Pazarı vardır. Bostancı’nın Lunapark’ı (kente hareket verecek bir konu değil.)
Taksim, istiklal caddesi ile... Tarlabaşı, sokaklarda asılı çamaşırları ile... Kağıthane, lale devri ile... Alibeyköy, taşan deresi ile... Dolapdere’nin Apik İşkembecisi, Üsküdar Kız Kulesi ve minibüs durakları arkasındaki herkesin bilmediği arabacı kokoreççileri ile meşhurdur. Etiler; Akmerkezi. Kadıköy; kurbağlı deresi Karaköy; tatlısı, tüneli ve hırdavatçılarıyla bilinir.
Ortaköy’ün kumpiri, Sultanahmet’in köftesi, (tabi onca tarihi yapının yanı sıra)
Beykoz’un paça çorbası, Paşabahçe’nin cam fabrikası, Çengelköy’ün hıyarı (belki de şimdi gökdelenlerin tepesinde yetişiyordur, yetişiyorsa) Bakırköy’ün ruh ve sinir hastalıkları hastanesi. Kavak’ın midyesi, Beşiktaş’ın çarşısı, Kumkapı’nın meyhaneleri, balık hali,
Bebek’in badem ezmesi, Moda’nın dondurması, Tuzla’nın köfte ve Mantısı, Çamlıca’da manzarası ile akla gelir. Kadıköy’ün de Salı Pazarı vardır. Bostancı’nın Lunapark’ı (kente hareket verecek bir konu değil.)
Taksim, istiklal caddesi ile... Tarlabaşı, sokaklarda asılı çamaşırları ile... Kağıthane, lale devri ile... Alibeyköy, taşan deresi ile... Dolapdere’nin Apik İşkembecisi, Üsküdar Kız Kulesi ve minibüs durakları arkasındaki herkesin bilmediği arabacı kokoreççileri ile meşhurdur. Etiler; Akmerkezi. Kadıköy; kurbağlı deresi Karaköy; tatlısı, tüneli ve hırdavatçılarıyla bilinir.
Gelelim kentimize. Bulunduğu coğrafyanın bahşettiği ılıman
iklim kentimiz için büyük bir fırsattır. Buradan hareket edecek olursak
yapılmayacak şey yok dememiz gerekir. Peki ne yapılmalıdır, bu kent hangi
alanda model olabilir?
Sizce Sakarya bir sanayi kenti mi olmalı, tarım ve
hayvancılığa mı önem vermeli? Aynı zamanda bir eğitim kenti olduğu gibi,
sanayi kenti, tarım kenti, sağlık kenti olduğunu söyleyebiliriz. Turizm kenti
olduğu da kabul edilir bir gerçek. Ticaret kenti olduğunu çarşıların dolup
taşması göstermiyor mu? Her iktidar döneminde türeyen zenginler kentimizde de
türediler. Onlarda iyi para harcıyorlar. Pıtrak gibi AVM’lerin ve marketlerin açılması
başka nasıl açıklanabilir?
Karaman’da bir ara çimento fabrikası kurulacağı söyleniyordu.
Her akar suyumuza hidroelektrik santrallerle termik santral kurulacağını
duyuyordum. Santraller Hes’lerle gerçeklik kazandı ve dahada kazanıyor. Çelik
fabrikası da sırada var mı? Yoksa verimli toprakları üstünde kurulmuş olan
kentimiz genişledikçe verimli toprakları mı yok ediliyor?
Bunların hepsi iyi güzelde neden bizde uzmanlaşma yok? Hangi
kentimizde bu saydıklarımızdan bir veya bir kaçında, yada hiç umulmadık bir
alanda uzmanlaşma olduğunu söyleyebilirsiniz. Yazı dizimizi bu amaçla
hazırladım ve burada bitiriyorum. Bakalım bizden sonraki nesiller bu kenti
nereye taşıyacaklar? Kentimiz öncü bir kent olacak mı, yaşarsak göreceğiz.
BİTTİ
Yayın Tarihi: 29.09.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder