30 Eylül 2014 Salı

ÖZEL KONU BAŞKENTLERİ 2

Kentlerin uzun uzun tarihlerinden söz ederek sizleri sıkmak istemiyorum. Amacım kentler neden bir konuda daha çok öne çıkıyorlar, onu göstermek. Batı hayranlığıyla bunları gösterecek de değilim. Gelecekte kuracağımız kentlere katacağımız özellikler için ön fikir verebilirsem mutlu olacağım. İkinci olarak Paris’i seçtim.

ZEVKİN BAŞKENTİ PARİS

Yaklaşık 2000 yıllık bir tarihe sahip, dünyanın en romantik kenti Paris, aynı zamanda beğeni, zevk, haz, ağız tadı ve doyumun (batılıların bütün bunları kapsayan deyişiyle ‘gusto’nun) merkezidir. Mutfağıyla, mimarisiyle, kültürüyle, sanatıyla, felsefesiyle, modasıyla bir yaşam biçimi sunar.

Yüzyıllardır dünyanın en romantik, en artistik, sanatsal, edebi, filozofik şehirlerinden biri olarak bilinen Paris, sadece Fransa’nın değil, modanın, sanatın, gastronominin ve parfümerinin de başkentidir! Paris’te dünyaca ünlü Fransız mutfağının en iyi örneklerini en başarılı şeflerin elinden tadabilme şansını yakalayabilir, ünlü kafelerinde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Dünyaca ünlü tüm markaların en şık butiklerini görme şansını yakalayabilir, fakat tüm bunlar için tahmin ettiğinizden çok daha fazla para harcayabilirsiniz! Görecekleriniz karşısında kendinizi durdurmazsınız

Kent, dev bir salyangoz

Kentin kurulumu tam bir salyangoza benzer ve bu salyangozlar büyüyen daireler şeklinde devam eder. Dolayısıyla diğer çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi 1. bölge ile 18. bölge birbirlerine en uzak yer olmak zorunda değildir. Aksine en yakın iki nokta da olabilirler. Paris’in sınırları yüzyıllardır çok belli ve belki de dünyanın en derli toplu şehirlerinden biri.

Bu kent, Kastamonu’nun K’sı İzmir’in İ’si Trabzon’un T’si Aydın’ın A’sı diyerek kodladığımız bir kelimede P harfi varsa Paris’in P’si demek zorunda kaldığımız bir kent. P harfi ile başlayan ilçelerimizden biri acilen il yapılsın biz de kelime kodlarken bu dertten kurtulalım. Şakayı bir yana bırakalım ve konumuza devam edelim.

Paris, dünyanın önemli moda merkezlerinden  biri, ayrıca da Haute Couture’un doğduğu yer, prêt- à- porter (hazır giyim) teriminin yaratıcısı. 19. yüzyılın sonu, 20.yüzyılın  başından beri Lanvin, Poiret, Vionnet , Chanel, Dior, Balenciaga ya da YSL, Christian Lacroix gibi birçok ismin  doğduğu yer. Bunlar modanın devleri.

MODANIN BAŞKENTİ MİLANO

Milano, Kuzey İtalya’da, Lombardiya Bölgesi’nin başkenti, İtalya’nın ikinci büyük şehri. Keltler tarafından Mediolanum adıyla kurulan ve tarihi M.Ö 400 yılına kadar uzanan Milano, bugün 1,3 milyonluk nüfusuyla, şöhretli mağazalarından gökdelenlerine kadar, kentsel heyecanın nabzının attığı mali ve ticari bir merkez konumunda.

Ülkenin ve Avrupa’nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biri. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağı. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biri.

MÜZECİLİĞİN BAŞKENTİ NEWYORK

NewYork moda kadar müzecilikte de iddialı bir kenttir. Dünyanın en iyi müzeleri bu kenttedir. Sinema ve televizyonculuktan tutunda oyuncak ve seks aletlerine kadar içerdiği binlerce değişik nesneyi sunan müzeler vardır.

Görülmesi gereken ilk 10 müze şunlardır;
*American Museum of Natural History (Doğa Tarihi Müzesi),
*Metropolitan Museum of Art (İzlenimcilerden Pollack’a kadar herkes burada),
*Ellis Adası Göçmenler Müzesi,
*Solomon R. Guggenheim Müzesi (Modern sanatın en iyilerinden... Frank Lloyd Wright’ın tasarladığı mimarisiyle çağdaş zamanların en görkemli binalarından),
*Lower East Side İlk Yerleşimciler “Tenement” Müzesi,
*Frick Collection (Zerafet ve şıklık adına herşey orada),
*Intrepid Deniz, Hava ve Uzay Müzesi ( dev uçak gemisi),
*Rose Center for Earth and Space (Doğa Tarihi Müzesi içinde dev bir küre,),
*Moma QNS ( dünyanın en zengin modern sanat koleksiyonlarından birine sahip müze),
*Whitney Museum of American Art (Amerikan sanatı üzerine en önemli koleksiyonların biraraya getirildiği müze).

Farkındaysanız büyük kentler bazı özel konularda uzmanlaşarak öne çıkmışlar. Her biri ayrı bir hikâyeye sahip. Bunların arasında kimi kentler konuları kadar büyük bile değiller. Onuda ilerleyen bölümlerde göreceğiz.



DEVAM EDECEK 


Yayın Tarihi: 22.09.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder