Dr. Serpil Taşdelen’in yazısını okumaya devam edelim.
*
Bir gün oldukça yüklü
bir telefon faturası geldi. İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk
çektiğimi söyledim ve şu cevabı aldım 'Siz bu faturayı bu ay ödemeyin. Biz bunu
12'ye bölerek 1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edeceğiz. Ama bundan
sonra her faturayı ödeyin'. Sorduğumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.
*
Gelde araya girme! Yazımın başlarında “Çünkü devlet insanına
güvenmediği için alacağına şahindir bizde.” şeklinde bir cümlem olmuştu. Dr.
Serpil Taşdelen’in anlattığı yüklü elektrik faturası ödemesine tanınan kolaylığa
bu cümleyi ekler misiniz? Şimdi elektrik dağıtımla, borç tahsilatı özelleşti
gerçi. Değişen bir şey var mı? Ne gezer... aynı tas, aynı hamam. Bir fatura
ödemesi gecikse hemen gelir elektrikleri keserler. Tekrar açmak için fatura
dışı bir fiyatlada karşılaşmak işin cabası.
*
Avustralya'da yaşayan
her insan bedava sağlık sigortasına sahiptir. Şehrin merkezi dışında 2 katlıdan
yüksek bina bulunmaz. Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir.
Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahçeler, göller ve
akarsular ile kaplıdır. Okullar bedavadır. Musluktan akan su, hakiki içilen
sudur (sözde değil özde). Kilise, cami, havra, Budist tapınakları ve daha nice
dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ; düğün ve cenaze.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ; düğün ve cenaze.
Avustralya'da en
büyük suç yalan söylemektir. Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın
hayatı kayar. Onun dışında her şeyin bir çaresi bulunur.
Dr. Serpil Taşdelen 2011
Dr. Serpil Taşdelen 2011
*
Bizde bedava sağlık sigortası yerine katılım payıyla sağlık
sigortasının varlığı bile toplum için güvencedir. Ödeyecek gücü olmayanlara
devlet sahip çıkıyor. Her ne kadar her şeyi kendimize benzetmiş olursak olalım
bunlar bizimde artılarımız. Sağlık konusunda aldığımız mesafeler küçümsenemez. Gelelim
yeşil alan konusuna. Yeşil alan konusunda ülkemiz büyük şehirleri batılı
ülkelerin şehirleri kadar şanslı değil. Rant yaratma uğruna yeşil alanların
feda edildiğini görüyoruz. Belediyelerin imar konusunda karar değiştirmediği
günü yok. Elbette kanunların tanıdığı sınırlar içinde davranıyorlar. Ama
kanunların belirlemediği alanların boşluğundan yararlanıyorlar. Eğitim konumuz
ise içler acısı durumdadır. Cumhuriyetimizin
sürekli değiştirilen eğitim programları yüzünden yetişmiş, kültürlü
insan açığı kendini şiddetli biçimde hissettirmektedir.
Bizde de yalan söylemek ayıptır. Ama beyaz yalan denen bir
yalanı duyduğumuzdan beri, her yalanı beyaz yalanlar içinde sayarız. Çünkü
gemisini kurtaran kaptandır diyen bir milletiz. Bu anlayışla insan yerine koyma
ve koyulmamaya doğru hızla gidiyoruz.
BİTTİ
Yayın Tarihi: 28.08.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder