31 Ağustos 2015 Pazartesi

İNSAN YERİNE KOYULMA 3

Dr. Serpil Taşdelen’in yazısını okumaya devam edelim.

*
Bir gün oldukça yüklü bir telefon faturası geldi. İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk çektiğimi söyledim ve şu cevabı aldım 'Siz bu faturayı bu ay ödemeyin. Biz bunu 12'ye bölerek 1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edeceğiz. Ama bundan sonra her faturayı ödeyin'. Sorduğumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.

*
Gelde araya girme! Yazımın başlarında “Çünkü devlet insanına güvenmediği için alacağına şahindir bizde.” şeklinde bir cümlem olmuştu. Dr. Serpil Taşdelen’in anlattığı yüklü elektrik faturası ödemesine tanınan kolaylığa bu cümleyi ekler misiniz? Şimdi elektrik dağıtımla, borç tahsilatı özelleşti gerçi. Değişen bir şey var mı? Ne gezer... aynı tas, aynı hamam. Bir fatura ödemesi gecikse hemen gelir elektrikleri keserler. Tekrar açmak için fatura dışı bir fiyatlada karşılaşmak işin cabası.

*

Avustralya'da yaşayan her insan bedava sağlık sigortasına sahiptir. Şehrin merkezi dışında 2 katlıdan yüksek bina bulunmaz. Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir. Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahçeler, göller ve akarsular ile kaplıdır. Okullar bedavadır. Musluktan akan su, hakiki içilen sudur (sözde değil özde). Kilise, cami, havra, Budist tapınakları ve daha nice dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ; düğün ve cenaze.

Avustralya'da en büyük suç yalan söylemektir. Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın hayatı kayar. Onun dışında her şeyin bir çaresi bulunur.
Dr. Serpil Taşdelen 2011

*

Bizde bedava sağlık sigortası yerine katılım payıyla sağlık sigortasının varlığı bile toplum için güvencedir. Ödeyecek gücü olmayanlara devlet sahip çıkıyor. Her ne kadar her şeyi kendimize benzetmiş olursak olalım bunlar bizimde artılarımız. Sağlık konusunda aldığımız mesafeler küçümsenemez. Gelelim yeşil alan konusuna. Yeşil alan konusunda ülkemiz büyük şehirleri batılı ülkelerin şehirleri kadar şanslı değil. Rant yaratma uğruna yeşil alanların feda edildiğini görüyoruz. Belediyelerin imar konusunda karar değiştirmediği günü yok. Elbette kanunların tanıdığı sınırlar içinde davranıyorlar. Ama kanunların belirlemediği alanların boşluğundan yararlanıyorlar. Eğitim konumuz ise içler acısı durumdadır. Cumhuriyetimizin  sürekli değiştirilen eğitim programları yüzünden yetişmiş, kültürlü insan açığı kendini şiddetli biçimde hissettirmektedir.

Bizde de yalan söylemek ayıptır. Ama beyaz yalan denen bir yalanı duyduğumuzdan beri, her yalanı beyaz yalanlar içinde sayarız. Çünkü gemisini kurtaran kaptandır diyen bir milletiz. Bu anlayışla insan yerine koyma ve koyulmamaya doğru hızla gidiyoruz.


BİTTİ

Yayın Tarihi28.08.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder