15 Temmuz 2009 tarihinde Adapazarı Gazetesinde yayınlanan, benim bir hafta önce Anadolu Gazetesinde başlattığım kampanya konusuyla örtüşen, “70 yaşındaki İsmet Çayır’ın Türkçe duyarlığı” başlıklı yazınızı okuyan bir arkadaşım, o yazınızı okumamı önerdi. İnternetten gazetenize ulaşmak mümkün olmadığı için okuyamadım.
Belki bir şekilde yazınıza ulaşırım düşüncesiyle internetten adınızı arattım. Size ulaştım, sözü geçen yazınıza ulaşamadım. Bu çabamın sizi tanımam yönünden bir yararı oldu. Edebiyatçı, şair kimliğinizi öylelikle öğrendim. Bu konuda duyarlı olmanızı şimdi daha iyi anlıyorum.
Ben iki haftadır Türkçemizi yaban otu gibi saran yabancı kelimerle konuşma ve Türkçeyi yabancı dil harfleriyle yazma alışkanlıklarına son vermek amacıyla yazılar yazıyorum. Sizinle aynı konuda buluşmak ve İsmet Çayır gibi duyarlı bir büyüğümüzün varlığından haberdar olmak beni çok sevindirdi.
Herhalde yazılarımdan haberiniz olmadı, belki de bu yazılarımı hiç okumadınız. Benzer konuda yazmak güzel bir tesadüf. Eskilerin deyişiyle aklın yolu bir. Türkiye ve Türkçe sevdalısı olunca kişiler aynı konu buluşabilir. Bizim de öyle oldu. Madem bu konuda bir girişiminiz var, madem aynı konuyu gündeme getiriyoruz, bunu güç birliği içinde yapalım
Gönül öyle ister ki; bu kampanya Adapazarı’ndan başlayıp tüm Türkiye’ye yayılsın. Gelecek nesillerin milli bilinçten uzak yetişmemeleri ve ülkemizin sonsuza kadar yaşaması için gelin bu hareketi başlatalım. Güç birliğiyle aşılmayacak engel yoktur. Sizin 12 yaş büyüğünüz olarak sesime ses vermenizi bekliyorum.
BU DA İLGİLİ HERKESE AÇIK MEKTUP
İlimizin diğer basın organları da, diğer köşe yazarları da, en önemlisi ilimizin bütün mülk-i amirlikleri de bu konuya katkıda bulunursa çok sevineceğim. Tabela konusunda özellikle hoş görü gösterilmeden bütün iş yerleri Türkçeleştirilmeli. İsim koyanın neden bu ismi koyduğunu bilmeden sadece ilginçlik olsun diye koyduğuna ve tabelalara yazdığına eminim.
Yalnız şu unutulmasın İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca gibi batı dilleri gibi, Arapça ve Farsça kökenli orta doğu dillerinin kelimeleri de dilimize girmesin, bu dillerin isimleri de tabelalara yazılmasın.
Yapılan bir araştırmaya göre yok olacak diller arasında Türkçe de gösteriliyor. Fındık kabuğunu doldurmaz konularla kültürsüzleştirme amaçlı yayın yapan ulusal televizyonlar vasıtasıyla uyutulan halkın elinden dilini alma çabaları sonuç vermeden dilimize sahip çıkalım. Diline sahip çıkan yarınına sahip olur. Bu konuda herkesin ve her kesimin yardımlarını özellikle rica ediyorum.
Selam ve sevgiyle…
Aydın Göle
e-posta adresim: goleaydin@hotmail.com
Yayın Tarihi: 20.07.09
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder