30 Eylül 2009 Çarşamba

GEL DE ŞAŞMA!

         Şaşırmak ve hayret etmek “cehalet ana”dan doğma kardeş duygulardır. Bilgiyi sevgili edinmemiş bir “cehalet ana” sanal analık yaşar. Analığı gerçek analık olamaz. İdrak etme, anlama, kavrama zorluğu çektirecek bir cahillikten söz etmiyorum. Öyle bir cehalet, rahmi olmayan bir kadının ana olamayacağı gibi, sanalda olsa ana olmaya aday bile değildir. Anlaşıldığı üzere, şaşırmak veya hayret etmek için bile bir ön bilginin olması gerekir. O kadar bilgisi olmayan kişi, şaşırmak veya hayret etmek yerine daha çok korku duyar. Doğa olayları ve ani gelişen bir durum buna örnek olabilir. Kısacası hiç bilmezsek korkarız, az bilirsek şaşar veya hayret ederiz.

         Bazen de sosyal olaylar bizi şaşırtır. Bu konuda uzman olsak bile sıklıkla karşılaşılmayan her durum bizi hayrete sürükler. Örnek olarak “Parayla seks yapan eşine dava açtı” şeklinde bir haber duysanız şaşırmaz mısınız? Önce eşlerden birinin diğerini aldattığını düşünüp boşanma davasını açanı haklı görürsünüz. Bende öyle sanarak bu haber başlığını geçtim. 3. sayfa haberlerine pek itibar etmem.

         Bilgisayarımda “Milliyet Haberci” programı kurulu. O program bu haberi adeta gözüme gözüme soktu. Bende mecburen okudum. Meğer öyle değilmiş. Meğer para karşılığı seksi eşiyle yapıyormuş hanımefendi. Şimdi gel de şaşırma, “haydaaa” deme! Haber gül gibi katmer katmer açtıkça şaşkınlığım katlandı. Nerdeyse küçük dilimi yutacaktım. Olay Türkiye’de olan bir olaydı. Davacı beyefendi 82, davalı hanım 56 yaşındaydı.

         Bana gelen haberi aynen aktarıyorum.

         “Gazete Habertürk'te bugün (14.09.09) Cemal Doğan imzası ile yer alan habere göre, 5 yıllık karısının, yatağa girmek için her seferinde 40 TL istemesine dayanamayan koca mahkemeye başvurdu. Duruşmada eşinin, cinsel ilişki için kendisinden sürekli para istediğini belirten 82 yaşındaki koca Süleyman P. “Bir keresinde param yoktu, 20 liraya razı ederek yatağa girebildim” deyince, hâkim ve duruşma salonundakiler şaşkınlığa uğradılar. Süleyman P ile 56 yaşındaki eşi Amina P. duruşmaya avukatları olmadan geldiler.


         Koca Süleyman P. evliliklerinin başlangıçta imam nikâhlı olduğunu, son 1.5 yılında ise resmi nikâh yaptığını belirterek, şunları söyledi:“Ancak kendisi, sürekli olarak kendi odasında yatmaya başladı. Yatağıma gelmek için benden para istiyordu. Her girişinde ben de mecburen para veriyordum.” İlk eşinden 5 çocuğu bulunan Süleyman P.’nin bu sözleri, salonda büyük şaşkınlığa neden olurken, izleyenler gülmemek için kendilerini zor tuttu.


         Hâkim Mustafa Ateş, “Tam anlamak için soruyorum, nasıl yani, karınız cinsel birliktelik için para mı istiyor” diye sormak zorunda kaldı. Bu sırada hemen karşısında duran eşi Amina P.’nin gülmesine de iyice sinirlenen koca Süleyman P. ise “Evet hâkim bey. Son olarak iki kez 40’ar TL verdim. Hatta bir keresinde param yoktu, 20 TL’ye razı ederek yatağa girebildim” karşılığını verdi.”

         Eskilerin “kırkından sonra azanı teneşir paklar” sözü aklıma geldi. Uygun olmayan durumu belirterek sonunun iyi olmayacağını işaret eden bir sözdür. Bu amcamız iki kere kırkını aşmış, iki yılda fazlası var.

         Şimdi şaşırma nedenimi anladınız mı? Yaşama dair isteklerinde azalma olmaması ve yaşama bağlılığı aslında övgülük bir durum. Aynı zamanda sağlık işaretidir de. Bunların hepsi bir arada kaç kişide olabilir? İşin bu tarafından görürsek duruma iyimser bakmış oluruz. Ne kadar iyimser baksakta ortada bir gariplik var. Garipliğin nedeni bence yaşlılıktır. Çünkü yaşlılık tıpkı çocuklukta olduğu gibi bencilliklerin saklanmadığı dönemdir. O bencillikle doğal olarak utanmada ortadan kalkar. Kaç genç insan, utanmadan böyle bir nedeni anlatabilir ki? Bırakın anlatmayı, böyle bir şeyi teklif bile edemez. Çünkü bu teklif sonrasında kadına hakaret etmekten toplumun tepkisiyle karşılaşacağı kesindir. Böyle bir kişiyi düşünebilir misiniz?


Yayın Tarihi : 30.09.09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder