Bundan üç gün önce Sakarya Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği ve AKM’de yapılan Kentime Sahip Çıkıyorum projesi tanıtım töreninde Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya’nın sorunlarıyla yüzleşerek, popülizmden uzak ve kalıcı çözümler üretmek, “Kentime Sahip Çıkıyorum Projesi” ile Sakarya’ya yakışanı bulmak istediklerini belirterek, Sakarya’nın çağdaş bir kent olmasını istiyorsak kentimize sahip çıkmamız gerekiyor demiş.
Bu toplantıyı izleme fırsatım olmadı. Toplantıda tanıtılan projeye konulan isme bakarak kentin geleceğine hep beraber katkıda bulunulmak istendiğini sizlerinde gördüğünüzü tahmin ediyorum. Hatta burada direk söylenmemiş bir yardım isteği de var bana göre.
Bu durumda ne yaparsınız? Bulunduğunuz konuma ve şartlara göre fikrinizi söylersiniz değil mi? Katılımcılık budur. Başka ne yapabiliriz? Yönetici değiliz, kaldı ki yönetici olsak bile her yerin yönetcisi olamayız ki.. Mutlaka halkla ve başka yöneticilerle görüş alış verişinde bulunma gereği ve şartı vardır. Biz görüş belirtiriz, yönetici uygulanabilirliğini araştırarak halkın kullanımına sunar. Sunar sadece, başından atamaz. Böyle bir lüksü yoktur. Hiç bir yer, hatta bu yer yönetecinin kendi şirketi bile olsa halkın kullanımından daha önemli değildir. Gelmesin o halk dediğimiz müşteri kaç zaman yaşarsınız? Yani halka şiddetle ihtiyaç var. Sizde bir başka yere göre halk yani müşterisiniz. Birde öyle düşünün bakalım, istediğinizi alamadığınız yerden mutlu kalır mısınız?
Bu kadar sözü neden ettim biliyor musunuz? “Kentime Sahip Çıkıyorum” Projesindeki konuşmacılardan, Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Sayın Ali Bektaş’a fiziksel engelliler için özel donanımlı araç alımı hakkında öneride bulunulduğunda “GEREKSİZ” demiş. Bunu duyduğum andan itibaren içim öyle kötü oldu, öyle kötü oldu ki, anlatamam. Bir engelli olarak bu kelimenin altında ezildim. Şimdi “Kentime Sahip Çıkıyorum” proje adını değiştirerek slogan edineceğim. “ KENDİME SAHİP ÇIKIYORUM.”
“Kentime Sahip Çıkıyorum” evet, kentime sahip çıkarken “KENDİME DE SAHİP ÇIKIYORUM.” Kentin bütün fiziki şartlarını bizlere kolaylaştırmadan yöneticiliğe soyunmayın lütfen! Çağdaş kentleşmede bir kesimi yok sayamazsınız. Unutmayın ki her insan ENGELLİ ADAYI’dır. Hele ülkemizde.. İş kazaları, trafik kazaları konularında dünya şampiyonu olmamıza az kaldı. Bunun için engelli olma potansiyelimiz fazlasıyla var.
Hiç dilemem ama öyle bir şey olursa, en azından bizden moral yardımı alacağınızı bilmenizi isterim. Biz sizler gibi kimseye arkamızı dönmeyiz.
Yoksa elinizde maddi imkanlar, yok deyin gitsin. Onunda bir çaresi bulunur elbette. Yardımlarla o yokluk giderilir. Gereksiz olan nasıl giderilir?
Bakın Ali bey engelliler için o araç çok gerekli, bana kalırsa siz o makam için gereksizsiniz. Boşuna yer işgal etmeyin bence. Bu kadar tepkiden sonra orda oturmanız sizi her zaman rahatsız edeceğine, işi yapabilecek birine bırakarak, kalbiniz ve vicadınınızla dost olun.
yayın tarihi: 06.07.09
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder