7 Eylül 2009 Pazartesi

SEÇİM HAKKI OLMAYAN MESLEKLER

         Bazı meslekler varki hayatı olumsuz etkileyecek kararlar alınamaz. Alınması ahlaki (moda deyimiyle etik) değildir. Alınırsa bunun adı cinayet olur. olumsuz kararı alanlarda canidirler. Sırf kesici aletler veya ateşli silahlarla cinayet işlenmez. Bir karar almak veya almamakla, yada uygulamada en ufak bir ihmalle bile cinayet işlenebilir.

         Bu mesleklerin en başında biliyorsunuz, doktorluk gelir. Hakimlik sıralamada doktorlukla paralel değilse bile doktorluk kadar insan hayatında önemlidir.

         Bu meslek gurubu da keyfi kararlar alamaz. Aslında resmi veya özel, kamu hizmeti veren mesleklerin hepsi bu kapsam içindedir.

         Doktorluğun diğer mesleklerden ayrılma nedeni uygulamalarının doğrudan insanın fiziki yapısına müdahele etme durumlarından dolayıdır. Doktorlar bu yüzden mesleklerine başlarlarken, tıbbın babası olarak anılan , yine hekim olan babası tarafından yetiştirilen, birçok yerde hekimlik yapan, Anadolu’nun kuzey illerini gezdikten sonra İstanköy adasına dönerek hekimliğini sürdüren doktorun adıyla anılan “Hipokrat” (d. M.Ö. 460, İstanköy - ö. M.Ö. 370, Larissa) yeminini ederler. Bu yeminde hasta kim olursa olsun, ister efendi, ister köle, milliyetine ve dinine bakılmaksızın, önce zarar vermemek şartıyla tedavi etmek yeminin ana unsurudur.

         Geçenlerde milliyet gazetesi böyle bir haber yayınladı. Habere göre bir hasta “alkol koktuğu” gerekçesiyle ambulansa alınmamış.

         Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Side beldesinde tezgahtar olarak çalışan 37 yaşındaki Hasan Ödecik 29 Mayıs'ta iş yerinde rahatsızlanmış, bunun üzerine olay yerine ambulans çağrılmış.

         Gelen sağlık ekibindeki doktorun, "Hasta çok alkol kokuyor, üzerine su dökün ayılsın, ben bunu alamam" diyerek gitmiş. bilinci kapalı olan Ödecik arkadaşlarınca kaldığı pansiyona götürülmüş.

         Ödecik gece yeniden fenalaşmış ve arkadaşları jandarmayı arayarak yardım istemişler. Jandarma ekipleri de doktoru aramış ancak bir sonuç alamamış. Hasta ertesi sabah kaldığı pansiyonda ölü bulunmuş. Hasta yakını ve arkadaşları: "İnsanlık dışı bir olay yaşanmıştır. Hastanın alkol kokması tedaviyi hak etmesine engel midir" demişler.

         Bu gün hastanelerde olsun mahkemelerde olsun sırf bu yüzden kavgalar çıkıyor. Hastasına beklediği tedaviyi alamadığını düşünenler, mahkemelerde hakkının yendiğini savunanlar giderek artıyor.

         Aktardığım haber dediklerimi haklı çıkarıyor. Bir doktor ne olursa olsun böyle davranamamalıdır. Davranırlarsa meslekten el çektirmeye kadar varan cezalar uygulanmalıdır. Böyle cezalar mutlaka uygulanıyordur. Bir eksiklik varsa oda giderilmeli tabii.

         1960’larda önce Almanya ya gönderdiğimiz işçilerimiz daha sonra avrupanın başka gelişmiş ülkelerine gidenleriyle birlikte geldiklerinde oraların özelliklerinden söz ederken sağlıkla ilgili konulardan da söz ederlerdi. Anlatılan bazı konular gazetelerimize manşet olmuşlardı. İkisinden söz etmek istiyorum.

         Bir tanesi Almanya da çalışan bir işçimizin ülkemizde hastalandığında bulunduğu yerden helikopterle alınıp özel uçakla Almanya’ya götürülmüştü.

         İkincisi de İtalya da çalışan bir başka işçimizin anlattıklarıydı. O işçimiz bir ameliyat geçirmiş, doktor 15 gün sonra kontrole gel demiş, bizimki gitmemiş. 15 günün sonunda o doktordan acale hastaneye gelmesi için çağrı almış. Gittiğinde doktorundan güzel bir azar işitmiş. Doktor demiş ki: “Devlet sizin kontrollere gelip gelmediğinize bakar, hasta takipte bir eksiklik görürlerse bizim elimizden diplomamızı alırlar.”

         Bütün bunlar mesleklerin sadece kazanç kapısı olarak kullanılmasının engellenmesine çalışıldığını, genelde topluma, özelde insana hizmetin ana temel edinilmesinin hedeflendiğini gösteriyor. İşte burada devlet ortaya çıkıyor. Toplumsal anlaşmayı sağlayacak, ortak davranma alışkanlıkları geliştirecek yasa ve kuralları toplumun ihtiyaçları doğrultusunda devlet ortaya koyabilir.

         Devlet insanlarının toplamına yurttaş dediğimiz bireylerin kalitesi kadar devlettir.


Yayın tarihi…:26.06.09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder