16 Eylül 2009 Çarşamba

RAKI

         Rakı, Türk’ün yüz akı. Entel bar muhabbetlerinin burun kıvırdığı içkidir o. O dünkü çocuk birayla karıştırılmamamalı. Viski gibi kaypak değildir. Şampanya gibi boş köpük değil. Cin gibi yalancı değil, şarap gibi apoletsiz general hiç değil.

         Bütün içkiler yasaklansın, ama türkün rakısına dokunulmasın. Dedim ya rakı Türk’ün yüz akı..

         Rakı sanıldığı gibi bir içki değildir. Her içkiyi her ortamda içebilirsiniz. Ama rakının olmazsa olmazları vardır, öyle kafanıza estiği gibi içemezsiniz. Başına buyruktur, çok şey ister bir kere. Eee aslan sütü demişler ona, aslan terbiyesiyle içmek için istediklerinin mutlaka olması gerekir. Önce adına çilingir sorası denen bir sofranın kurulması şarttır. Neden çilingir sofrası denmiştir acaba, merak ederim. Sohbeti açtığı için mi? Neden olmasın? Bence tamda onun için denmiştir. O sofranın adabınca oturacak, adabınca içeceksin. Yoksa rakının şakası yoktur. Ağzınla içeceksin bir kere, başka bir yerle içme sakın haa!..

         *Rakı yurt sevgisidir. İki tek atınca “ne olacak bu memleketin hali” dersin.
         *İlaçtır; tıbbın çaresiz kaldığı yerde imdada koşar. Mesela gurbete iyi gelir.
         *Estetik cerrahıdır. En kaknemi bile güzel gösterir. İçeriz güzelleşiriz biz.
         *Hatıraları canlandıran, dillendiren fotoğraftır. Akla geldikçe derin ahlar çektirir.

         Herkes gençliğinde başka şeyler içmiştir. Gençlik hatasıdır, olur o kadar. Birayla başlar, biraz para kazanınca matah bir şey sanarak şaraba terfi edersin.

         Amerikada tır şoförlerinin içtiği viskiye Etilerde tır parası ödersin. Gençlik bu yaptırır. Gün gelip aklın başına gelir ve rakıya dönersin. Kürkçü dükkanı gibidir mübarek. Nereye gidersen git sonunda geleceğin yer kürkçü dükkanıdır.

         Sağında peynir solunda kavun oturursa uslu çocuklar gibi, bayram şenlikleri başlar. Hatta örgüt bile kurabilirsiniz. Adını hiç düşünmeden “PRK” koyabilirsiniz. Yani Peynir Rakı Kavun adının ilk harflerinden müteşekkil sevgi örgütü.. Bu örgütün üyesi olunca isteseniz de bölücü olamazsınız. Birleştiricidir Türkiye adının birleştiriciliği gibi. Kürdü de içer lazı da, aynı sofrada. Yahudiside, ermeniside, rumuda bilir istersen sorabilirsin. Rum Sofia öyle bir meze yapar ki şapka çıkarır, yanaklarından öpersin.

         Deniz kenarındaysan çağır gelsin lüferi, tekiri. Koşa koşa geleceklerdir, rakının kokusuna. Şerbetle yenmez ki bunlar, rakıyla yenir.

         Ne anlamı var deniz börülcesinin, rokanın, İnek miyiz biz? Yoksa Şakşuka'yı şarkı mı sandın? Rakı olmazsa keşfetmeye gerek yoktu ki bunları.

         Orhan Veli rakı şisesinde balık olmaya razı. Rakı o kadar Türkiye işte.
         Bütün içkileri yasaklayın, rakı kalsın.
         En güzel şiir yarin hayalini kurarak rakıyla yazılır. En güzel beste rakıyla..
         En güzel Türkçe rakıyla konuşulur. Türkçe kıvırcık gibi göbekli olur rakıyla.
         Bütün içkileri yasaklayın, rakıya dokunmayın, rakı kalsın.

         NOT 1:Bu yazdıklarıma bakarak benim akşamcı olduğumu düşünmeyin. Ben Yeşilaycıyım. Bu topraklara özgü kültürlerden biri olduğu için içki geleneğimizin en önemli içkisi olan bizim içkimiz rakıdan söz etmek boynumun borcudur.

         Dünyada tüm içkiler sofra dışında içilir. Fransızların (özentili aydınlarımızın da) yemeklerde şarap içtiğine bakmayın. Onlar yemeklerde şarap içmekle yemeğe tat katıyorlar. Biz ise içerken bir şeyler yemekle içkiye tat katıyoruz. Fransızlara göre her yemekte içki içilebilir. Biz bırakın her yemekte içki içmeyi, her yemekle de içki içmeyiz. Bunu sağlayan dünyada sadece rakıdır. Bu yüzden rakı başlı başına bir kültürdür. Bunun için özeldir.

…………………………………………………………......................


         NOT 2: Dostlar Çarşamba günü yayınlanan sizi bıktıracak kadar uzun yazıda
(ayrıca o yazıyla değerli vaktinizi aldığım için özür dilerim) konuşulan Türkçemizin bir saldırı altında olduğunu, aydınlarımızın ve halkımızın bu konuda tepkisiz kaldığını belirtmiştim.

         Yurdumuzda ve kentimizde mağaza isimleri olarak kullanılan yabancı isimlere karşı çıkalım. Bunun için bir kampanya başlatalım derim. Bu kampanyanın kapsamında mutlaka dilimize yerleşmiş kelimeleri dilimizden çıkarmak, atmak olmalıdır. Sizlerin desteğiyle bu kampanya önem ve değer kazanacaktır. E-posta adresime yada gazetemize göndereceğiniz iletilerinizi bekliyorum.

         Bu köşede hem yazılarınıza hem Türkçemizin bozulmasına sebep olan yabancı kelimelere yer vereceğim. Beni bu konuda lütfen yalnız bırakmayın. Unutulmasın rica ederim, Türkçe bizim ses bayrağımızdır. Çocuklarımıza Türkçemizi sevdirelim. Yabancı dil eğitimi olmalı evet ama bu eğitim Türkçe düşünmeye engel olmamalı. Bir ara DYP başkanı ve başbakan olan sayın güzel sarışın bayan Tansu Çiller’i aklınıza getirirseniz bana o zaman bu konuda hak verirsiniz.



Yayın Tarihi: 10.07.09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder