24 Eylül 2009 Perşembe

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 9



         Nerde kalmıştık? Geçen hafta Sovyetler ve komünist bloğun yıkılmasını anlatıyor ve o konu üstüne yazdığım şiirlerden örnekler veriyordum. Son şiirlerle o konuyu kapatıyorum.

…….

19 ağustos 1991
                   bu tarihte tarihe geçti
Bu tarih unutulmazlara mazhar
Gene asker, gene istihbarat
                   gene muhalif, gene muhafazakar
Gene darbe, gene ihtilal
Gene rotatifler, gene mikrofonlar,
                                                gene kamera
Gene antenler, gene hoparlörler,
                                                gene beyazcam
 Gene panik
                  Gene borsa endeksleri
                                              Gene dolar
Gene boykot
                Gene ambargo
                                Bu tarihte unutulmazlara MAZHAR


                                                                  Aydın Göle
                                                                     20.08.91


***

Pekte akıllı olmayan kızlar vardı çevremde. Güzelliklerinin farkına vardıklarında cinselliği keşfettikleri çağa gelmişlerdi. Ne yaparlarsa yapsınlar bir şeyler hep eksik kalırdı. Eksikliği cinselliğiyle kapatmaya çalıştıkça komikleşiyordu. İşte bu şiir onun için yazıldı.

…….

Kremler sürerek bu güzel
Bigudi sararak bu güzel
Saçlarını tarıyor
Sonsuz güvenle bu güzel

Gözlerine eksiksiz bir hüznü
Yakıştırmış nasılsa, yüzüne
Mümkün olsa hep ağlayacak
Bu günden ziyade yaşıyor dünü

En kadim dostu ayna
Her gün konuştuğu ayna
Bazen tarih bazen ümit
Bazen dedikodu

Öyle eskiler gibi gergef işleyemez
Öyle yıllarca sevgili yolu gözleyemez

Bakarsan fiziği gelişmiş
Kalça göğüs, aklını çeler er kişinin
Ama aklı göğsüne takılmış
Onlar sallandıkça, aklı başından gidiyor


                                                 Aydın Göle
                                                   25.08.91

***

Mahallemizin güzel kızlarındandı. Şiiri okuyunca bu güzel kızın neler yaşadığını anlayacaksınız. Çok şeyler umdu, çok şeyler istedi. Bu yüzden güzelliğine yazık etti. Sonra her şeyden vazgeçti ve umulmadık bir evlilik yaptı. Şimdi üniversite mezunu iki oğla sahip. Şiir yazıldığında ilk oğlu bile minicikti daha. Defterimde bu şiiri adını vererek ona yazdığımı belirttim. Burada kadınlık, ve annelik onurunu korumak için adını vermeyeceğim.

……..

GÖZLERİ HEP AYNI

Daha çocukken evlenip özgür olmayı
Daha çocukken çocuk doğurmayı
Evcilik oynarken erkeğiyle sarılıp yatmayı
                                                         istiyordu.
Gözlerinde kedi bakışı


Erşen’le karlarda yuvarlandı ebecilik oynarken
Vücutlarının temasıyla nasıl sarsılmıştı
Sorarsan bu aşktı, yüreği elek elek
Nefes almadan yürüyordu, bacakları titreyerek
Sonra okul bitti –ilkokul-
                                   yaşamak şimdi başlıyordu
Bisiklete binmeyi öğrendi
Gözlerinde o vahşi, o aç bakış


Bir gün duvar ilanında gördü öpüştüğünü
İsmi, kim olduğu bu gün pek önemli değil
O şimdi evli ve üç çocuğun babası
                                     dışarıda -Avrupa da- 72’den beri
Gözlerinden korkulur, sanki ısıracak

    
Bu gözleri kimden aldı, kimin bu gözler
Hangi film yıldızından çalındı o bakışlar
                                                   kendide bilmiyor
Her film kadınını o oynuyordu siz bilmezdiniz
Artık hayal etmediklerini yaşıyor
Her hayalinin sonu bir serüvendi
Her serüveninde sevgiyi aradı
Şimdi bir oğluna zor katlanıyor
Dindarlığından değil tanınmamak için
                                      Kara çarşaflar giyiyor
O şimdi kendinden kaçıyor
Gözleri gene aynı bakıyor


                                                              Aydın Göle
                                                                30.08.09



***

Sovyetler Birliğinin son zamanlarında komünizmin çöküşünü durdurmak savıyla askerler darbe yapmıştı. Kontrolü sağlayamadıkları için darbeciler üç gün sonra her alandan geri çekildiler. Bunu anlattığım şiirde dünyaya etkilerini de işlemek amacını taşıyordum. Şiir yarısından sonra içe dönerek kendimize alaycı tavırla bakıyor. Sizde bunları göreceksiniz zaten.

Bizde de darbe geleneği yok mu? Bu yazdıklarımdan AKP iktidarının darbe önleyici tavrı var düşüncesiyle Ergenekon davasını desteklediğim sanılmasın. O dava dünyada kapitalizmin geldiği son aşama gereği bitirilmek istenen ulus devlet modelinin ülkemize yansımasından başka bir şey değildir. Orda asker bunun için bertaraf ediliyor. Keşke amaç sadece darbeleri önleyici önlemler almak olsaydı.

…….

Bütün spikerler aynı haberi okudular
Mihail Sergeviyeviç gene ülkesinin başındaydı
                                                                  üç günlük darbe sonunda
Dolar düştü, mark istikrar kazandı
Borsa hareketlendi, kağıtlar yükseliyor
Komünizm Lenin’in mozolesine kadar geriledi
Dünya ferahladı 22 ağustosta
intiharlar, istifalar, aziller
Bu oyun böyle oynanıyordu her yerde
Bizde darbe yapma özgürlüğü var
Bütün generaller bize gelin
İsterseniz Marmaris yada Kaş’ta yazlık
İsterseniz bir bankada yönetim kurulu üyeliği
Olmazsa bir şirkete ortaklık
Beğenmezseniz anayasayı değiştirin
Korkmayın yüzde doksan iki oy size
Bütün apoletliler bize gelin

                                                                Aydın Göle
                                                                   30.08.91


***
Ve kaçınılmaz son. Komünizm biter. Sovyetler birliği kendi kendini tasfiye eder. Dünya, üretim planlamacılığıyla tüketim planlamacılığının eğiticiliği sonunda, devletin kendi kendini ortadan kaldıracağı iddiasını kaldırır atar. Artık kapitalizmin önünde engel kalmaz. Daha da liberalleşerek kendini bitirecek noktaya kadar gelir. Bu gün dünyanın yaşadığı ekonomik kriz kapitalizmin üretim dışı bir karlılık oluşturduğu finans sektörünün saçma olduğunun göstergesidir. Çünkü onlar ürün satmak yerine hayal satıyorlar. Bankacı ve borsacılar bu hayal tacirliğiyle dünyanın kamburu olmuşlardır.

…….

İmparatorlukta çözülmeler
Sloganlar unutuldu   -bütün işçiler birleşin-
Önce doğu Avrupa ulusları
                    ­­- Walesanın ‘dayanışma’sı Jaruselsky’yi yenerek –
Ardından Baltık cumhuriyetleri
Sırada Ukrayna, Moldavya,
                   diğer cumhuriyetlerde sabırsız
Kala kala Boris’in Moskova’sı

…….

Bu gün ki yazımı yukarda okuduğunuz şiirde ismi geçenler üstüne birkaç notla birmek istiyorum.

Wojciech Witold Jaruzelski: Lech Walesa’nın işçi hareketini önlemekkomünizmi korumak adına Sovyetler Birliği desteğiyle askeri darbe yaptı, Polonya cumhurbaşkanı oldu.  

Lech Walesa: Polonya tersane işçilerinin sendika lideriydi. Komünizm sonrasında Polonya cumhurbaşkanı oldu. Burada en çok şaşılacak konu komünist sistem içinde Polonya’nın sendikaları barındırmasıydı.

Boris Yeltsin: Komünizmin ardından Gorbaçov’un istifasıyla Rusya’nın devlet başkanı oldu.

Hepinize iyi pazarlar.


Yayın Tarihi : 09.08.09                      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder